| Ayının ne olduğunu biliyorum. Bence gidip ormanda aramaya başla. | Open Subtitles | انا أعرف انه دب وانا أقترح أن تبحثى عنه بالغابة |
| Peki, sabahın bu vaktinde ormanda ne işiniz var, bayım? | Open Subtitles | وماذا يكون همك بالغابة في هذا الصباح الطيب , سيدي؟ |
| Annenin bu saatte ormanda dolaşmana nasıl izin verdiğini açıklarsın bana. | Open Subtitles | لا يهمني سماح والدتك لك بالركض خلال هذا الوقت المتأخر بالغابة |
| Ruh bana ormandaki ağaçlar kaleye saldırmadıkça savaşı kaybetmeyeceğimi söyledi. | Open Subtitles | وقد أخبرني الجني، إلى أن تقوم الأشجار بالغابة بنفسها لمهاجمة القلعة، فلن أهزم أبدا بالمعارك |
| O kadar yoldan geliyorsun ve beni ormana çekip bunları söylüyorsun. | Open Subtitles | هل ستأتي كل هذا الطريق إلى هنا لتقول لي هنا بالغابة |
| Birlikte kendi topraklarının kıyısında şehirlerine gidiyor ve etraflarındaki ormanın keyfini sürüyorlar. | Open Subtitles | سوياً، على حُدود أراضيهم يغسلون آثار المدينة .ويستمتعون بالغابة من حولهم .. |
| - ormanda saklanıp yolu gözlüyordum, beni alacak birini görürüm diye. | Open Subtitles | لقد كنت اختبى بالغابة اراقب الطريق لأي اشخاص قد يأخذونني معهم |
| ormanda öyle takılıp birinin gelip altına sıçırmasını mı bekliyordun? | Open Subtitles | إذًا هل كنت تستمتع بالغابة فقط منتظرًا أن ترعب احدهم؟ |
| ormanda kaybolmuşsunuz. | Open Subtitles | أنتم محظوظون أنكم قلتم أنكم تهتم بالغابة |
| Şey, bilirsin işte. ormanda iki adam, silahlar, av. | Open Subtitles | تعرفين، رجلان بالغابة مسلحين يمارسان الصيد |
| O zaman ben de hayallerimin peşine düşebilirim-- ormanda yaşamak ve fikirlerimin günlüğünü tutmak. | Open Subtitles | بهذا سأستطيع تحقيق حلمي .. العيش بالغابة وكتابة كتاب من أفكاري |
| Maya'ların barışçıl bir ırk olduğu ve ormanda, değişik yerlerde, doğayla uyum içerisinde yaşadıkları düşünüldü. | Open Subtitles | من المعتقد ان المايا كان شعب مسالم يعيش بانسجام مع الطبيعة منتشر بالغابة |
| Şimdi ormanda saklanıyor. Korkmuş bir hayvan gibi. | Open Subtitles | أنه هارب بالغابة , انه مثل حيوان خائف من الصيد |
| Sen ormanda yaşarsın. Ben de şehrin inşaasında onlara yardım ederim. | Open Subtitles | انت ابقي بالغابة وانا سأساعد ببناء مدينة الحديد |
| - Sence ormanda geçen 400 yıldan sonra çevreye mükemmel olarak uyum sağlayamazlar mı? | Open Subtitles | بعد 400 سنة بالغابة, ألا تظنون بأنهم تكيّفوا جيداً مع البيئة؟ |
| ormanda çadır yapıyorduk, sonra Lenny korkmaya başladı. | Open Subtitles | كنا مجتمعون معا بالغابة عندما أصيب ليني بجنون |
| Shannon vurulmadan hemen önce, ormanda Walt'ı gördüm. | Open Subtitles | رأيت والت بالغابة قبل إطلاق النار على شانون |
| Ona ormandaki tek tilkinin o olmadığını anlatmalısın. | Open Subtitles | دعها تدرك أنها ليست الثعلب الوحيد بالغابة. |
| Ayılar ormana yapıyor da ben niye yapamıyorum? | Open Subtitles | كيف يمكن للدببة أن تتغوط بالغابة وأنا لا أستطيع ذلك؟ |
| Geceleyin ormanın büyülü ortamının farklı grupların arasındaki sınırları bulandırması tuhaf sonuçlar doğurur. | TED | المكان السحري بالغابة ليلًا يعطل الحدود بين المجموعات المنفصلة، وبنتائج غريبة. |
| Doyma noktasında kibrit Ormanı ateşe verir. | TED | عند نقطة التحول، يوقد عود الثقاب النيران بالغابة. |
| "Tommy'ye rastlamamak için hurdalığın arkasındaki ormandan gittik. | Open Subtitles | مررنا بالغابة من الوراء لكي لا يرانا تومي |
| Çimenlik dediğin o Orman için... bahçıvan kiralamanızaa ne demeli? | Open Subtitles | ما رأيك في استجئار بستاني ليعتني بالغابة التي تسمينها حديقة؟ |
| Bir Ormanlıkta iki yol ayrımı vardı ve ben kısa olanı tercih ettim. | Open Subtitles | طريقان امامى بالغابة وقد قررت الترحال فى الأقل طولا |
| Hatta ormandayken 10'da 10'udur 10'da 10'u mu? | Open Subtitles | هذه هي القواعد في الحقيقة لو أنك بالغابة توجد عشر جمل عشر جمل ؟ |
| 5 dakika önce buradan fersahlarca uzaklıkta bir ormandaydık şimdiyse Halk Sarayı'ndayız. | Open Subtitles | مُنذ خمسة دقائق كنـّا نقف بالغابة علىبعدآلافالفراسخمنهنا.. |
| O gün ormandaydım, tuzak kurduğunu zaman. | Open Subtitles | كنت هناك في ذلك اليوم بالغابة حينما ظهر فخك |