| Je suis Penelope. Boşverin, sadece biraz aşırı tepki gösterdim. | Open Subtitles | لاتهتمي , لقد بالغت في ردة فعلي واندا , واندا |
| Bu aileyle aramda bir bağ var. Muhtemelen aşırı tepki veriyorum. | Open Subtitles | أنا مرتبط بهذه العائلة، أنا على الارجح بالغت في ردة فعلي |
| Herr Ludwig, korkarım Sally beni biraz abartmış... | Open Subtitles | هيرر لودفيغ, أخشي أن سالي بالغت في وصف قدراتي في.. |
| Şey yani, dramatik bir hava katmak için biraz abartmış olabilirim. | Open Subtitles | حسنا، أنا، آي .. . أنا لربما بالغت للتأثيرالدرامى المثير. |
| Dün gece için üzgünüm. Ziyaretimi abarttım. | Open Subtitles | آسفة بشأن ليلة أمس لقد بالغت في زيارة الترحيب |
| Evet, ama sanırım tecavüz hikayesini biraz abartmışım. | Open Subtitles | نعم, ولكنى اعتقد اننى بالغت بعض الشئ بقصة الأغتصاب |
| Tamam. Belki Fazla ileri gittim. | Open Subtitles | حسناً ، ربما بالغت بعض الشيء بعدها ذهبت لتسأل ذلك الروماني |
| Bu oldukça iyi... Bir okul çocuğu kadar masum olman Belki biraz abartılı | Open Subtitles | هذا جيد جداً ، مظهر تلميذ المدرسة البريء هذا ، ربما بالغت في تمثيله |
| özür dilerim. Sanırım 6 kütle kasım olduğu için Fazla çektim. | Open Subtitles | أظن بما أنني قوي ومفتول العضلات فقد بالغت في استخدام قوتي |
| Sadece aşırı tepki verdim ve bir an kendimi kaybettim. | Open Subtitles | فقط كان إستجابة لرد فعل تلقائي ولكني بالغت فيه قليلاً. |
| Nolan, aşırı tepki gösterdiğim ve haddimi aştığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | نولان، أنا متأسفة جداً أنّني قد بالغت في ردة فعلي وتخطّيت حدودي |
| Bugün provada küçük bir öneri getirdi ve ben aşırı tepki verdim. | Open Subtitles | اليوم أثناء البروفة ، قدم إقتراحاً و قد بالغت فى رد فعلى تجاهه |
| Öyle, ama ittifaktaki konumumu abartmış olabilirim. | Open Subtitles | هذا صحيح، لكني قد أكون بالغت قليلاً في تقدير موقعي في الحلف. |
| Ününü kazanmak için davalardaki rolünü abartmış yani. | Open Subtitles | لقد بالغت في مشاركتها في هذه القضايا من أجل بناء سمعة احتياطيّة |
| Açık olmak gerekirse ben de serserilik hikâyemi birazcık abartmış olabilirim. | Open Subtitles | موافقة ، حسنا ، كي أكون عادلة ربما أكون بالغت قليلاً في قصتي ، أيضاً |
| Biraz abarttım mı ne? | Open Subtitles | لقد بالغت في الامر نوعا ما , اليس كذلك ؟ |
| Evet. Ağaçtan topladım diyerek biraz abarttım. | Open Subtitles | نعم لقد بالغت قليلاً عندما قلت أنني تسلقت أعلى قمم الأشجار |
| Bir vampiri gündüz kurtarmayı düşünüyorsan zekanı gerçekten abartmışım demektir. | Open Subtitles | إذا كنت تخططين عتق مصاص دماء وضح النّهار فلقد بالغت حقاً في تقييم ذكاءكِ خذي اليوم وفكّري ملياً |
| Tamam. Belki Fazla ileri gittim. Sonra onun fiyatını sordu. | Open Subtitles | حسناً ، ربما بالغت بعض الشيء بعدها ذهبت لتسأل ذلك الروماني |
| Kıyafetin Jakuzi için biraz abartılı değil mi? | Open Subtitles | لقد بالغت في اللبس للجاكوزي. هل تعتقد هذا؟ |
| Bu çalışma, yiyecek firmalarının genel olarak bağımsız bir çalışmaya göre yedi kez daha Fazla abarttığını gösteriyor. | TED | و قد أظهرت الدراسات أن شركات الأغذية بالغت عادة سبع مرات أكثر من الأبحاث المستقلة. |
| Sadece "karikatür aşırıya kaçmış" dediğini söyledim. | Open Subtitles | :أنا فقط قلت بأنّك قلت أنّ هـذة الصورة المتحركة قـد بالغت كثيــراً |
| Mecazi anlatımı biraz abarttın. | Open Subtitles | حسناً, لقد بالغت قليلاً في الاستعارة المكنية. |
| O kızı sevmek mi? Bak, seni gözümde Fazla büyütmüşüm. | Open Subtitles | أحب هذه الفتاة, انظر , لقد بالغت فى تقديرك يا كولومبو |
| Biraz çizmeyi aştın ama haklıydın. | Open Subtitles | لقد بالغت نوعا ما ، لكن كنت محقة |
| Azıcık tepki göstermiş olabilirim. | Open Subtitles | فقط اردت أن أقول انى آسفة على ما حدث بالأمس. لربما بالغت قليلاً فى ردة فعلى. |