| Rüyamda bok döngüsündeydim, leş gibi koktuğumdan defettiler beni. | Open Subtitles | حلمت بأنّي كنت محاطًا بالقذارة, وطردوني لأنّ رائحتي كانت سيّئة. |
| Değersiz, basit bir insan, sıradan bir bok parçası. | Open Subtitles | مجرد شخص غير مهم، مليء بالقذارة المعتادة |
| -Anne bak her yerim pis. | Open Subtitles | انظروا أنا مغطى بالقذارة إنه أمر ممتع جداً |
| Anladığım kadarıyla kasabada da çok pislik var. | Open Subtitles | ما أفهمه هو أن هذه البلدة مليئة بالقذارة أيضاً |
| Muhtemelen insanları döverek kazanıyorsun ve bu kendimi kirlenmiş hissettiriyor. | Open Subtitles | الأموال فى الغالب تُجنى من ضرب الناس ضرباً مبرحاً حتى الموت. ذلك يشعرنى بالقذارة. |
| Artık çalışamadığım için kendimi çok Kirli ve çok adi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالقذارة والدناءة لذلك أنا لا أستطيع العمل بعد ذلك |
| - Kötülükle dolu kalp. | Open Subtitles | - قلب ملئ بالقذارة |
| 10 dakika içinde kıçımızdan tut kaşımıza kadar çamura bulanacağız. | Open Subtitles | في غضون عشر دقائق تقريباً، سنغطى بالقذارة من الرأس إلى الساس |
| Sifonu çeksen de gitmeyen dumani üstünde bir bok misali. | Open Subtitles | هناك هدفُ يقبع هناك مغطىً بالقذارة وكأنه لا يغتسل |
| Yoksa, hepimiz üstümüzde sidik, bok ve kanlarla ortalıkta koşturup kıçımıza vibratör sokuyor olurduk. | Open Subtitles | او, سنكون كلنا نركض متسخين بالقذارة, والبول, والدم بالكامل ونضع أدوات جنسية في مؤخراتنا طوال اليوم |
| Çünkü aniden, bizim zaten kabullenmek zorunda olduğumuz bok için götten bacaklı erkek arkadaşını cezalandırmayı kafana takmıyorsun. | Open Subtitles | لأنكِ فجأة، لم تمانعي من الحكم على صديقك الصغير بالقذارة التي يتعين علينا التعامل معها |
| Sifonu çeksen de gitmeyen dumanı üstünde bir bok misali. | Open Subtitles | هناك هدفُ يقبع هناك مغطىً بالقذارة وكأنه لا يغتسل |
| Numaranı verdiğim için kendimi bok gibi hissediyorum. | Open Subtitles | . أشعر بالقذارة لإعطاء رقمك للخارج |
| Dan hep pis bir herifti ama şimdi ağzına kadar pislik doldu. | Open Subtitles | و الآن فإنه ملئ بالقذارة أكثر من المعتاد |
| pis işler hep bana kalıyor. Yoğun bakım ünitesini ziyan ediyoruz burada. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه أنا دائما من أنتهي بالقذارة هذا إهدار لوحدة الرعاية المركزة |
| Bu tarz mekanlar genelde pis görünür. Kendimi sağlama almam gerek. | Open Subtitles | هذه الأماكن تكون مليئة بالقذارة عادة علي أن أستمر تحت الحراسة الشخصية |
| Yedi tepe, her yer, pislik ve yılanlarla dolu, ama o sadece küçük şeylerle uğraşıyor. | Open Subtitles | سبع تلال مليئة بالقذارة والأفاعي علينا أن نفعل أكثر من مجرد نفض الزوايا |
| Çok daha kötüsü, kendimi kirlenmiş ve utanmaz hissettiriyor... | Open Subtitles | إنه أسوأ بكثير ، ويجعلني أشعر ... بالقذارة والعار |
| Biraz kirlenmiş gibiyim. | Open Subtitles | هل أنت بخير ؟ أشعر بالقذارة |
| Enstrüman çalmak için çok serbest ve Kirli sayılırmışım. | TED | وصفت بالقذارة والانحلال لعزفي على تلك الأداة |