| East Blue'da "Büyük Altın Korsan" diye bilinen bir adam vardı. | Open Subtitles | في البحر الشرقي هناك شخص يلقب بالقرصان الذهبي |
| Geçen gün size Korsan diyerek kabalık etmiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما كنتُ وقحاً جداً في وقتٍ سابق عندما وصفتكَ بالقرصان |
| Bazıları bana Korsan dedi, bazıları serbest ticaretçi. | Open Subtitles | البعض يدعوني بالقرصان وآخرين يدعوني تاجر حر |
| Korsan Fritton'la ilgili her şeye bakalım. | Open Subtitles | ابحثن عن أي شيء يتعلّق بالقرصان (فريتون)، |
| Korsan Martin ile tanıştın. | Open Subtitles | لقد ألتقيتِ بالقرصان مارتن. |