| Ona, aynen size anlattığım gibi, tüm hikayeyi anlattım. | Open Subtitles | أخبرتها بالقصة كلها ، مثلما أخبرتك بها للتو |
| Sana tüm hikayeyi anlattı mı, onun nasıl boğulduğunu? | Open Subtitles | هل أخبرك بالقصة كلها كيف غرقت كما يدعون؟ |
| Denizaltı mı. tüm hikayeyi duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | غواصة , لا أطيق الانتظار حتى تخبرني بالقصة كلها |
| Kızın parmaklarında bulduğumuz boya, Bütün hikayeyi anlatıyordu. | Open Subtitles | الطلاء الذي كان على أطراف أصابعها أخبرنا بالقصة كلها |
| Hadi hikayenin tamamını anlatırmısın merak ettim. | Open Subtitles | هيا، أخبرني بالقصة كلها |
| Aşağıda veda partisi yapıyorlardı o da bana tüm hikayeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد كانوا يودعوه بالاسفل و اخبرني بالقصة كلها |
| - Evet, tüm hikayeyi anlattı. | Open Subtitles | ـ نعم أخبرني بالقصة كلها |
| Bana tüm hikayeyi anlattı. | Open Subtitles | أجل , لقد أخبرتني بالقصة كلها |
| Davis'le buluşup tüm hikayeyi anlatacaktım. | Open Subtitles | كان يفترض أن ألتقي بـ(ديفيس) لأخبرها بالقصة كلها |
| Sana tüm hikayeyi anlatmadım. | Open Subtitles | لم أخبرك بالقصة كلها |
| Bütün hikayeyi istiyorum. | Open Subtitles | أخبريني بالقصة كلها |
| Bütün hikayeyi biliyorum. PD Müdürü, onu öldürmüş. | Open Subtitles | أعلم بالقصة كلها المدير (بي سي) قتله |