| - kurallara çok bağlısın biliyorum bu yüzden uğrayıp kimliğimi bırakayım dedim. | Open Subtitles | أعرف بأنّكِ متمسكةٌ بالقواعد لذا ظننت بأنّه يجب عليّ أن أعيد بطاقتي |
| Sıkı çalışıp kurallara bağlı kalırsanız o malzemelerden bazıları sizin olabilir. | Open Subtitles | بعض تلك الغنائم قد تكون لكم إن عملتم بكدّ وتقيدتم بالقواعد. |
| Belki de seni dışarı çıkarıp sana kuralları öğretmemi istersin. | Open Subtitles | ربما ترغب بأن أخذك للخارج وأعلمك كيفية الإلتزام بالقواعد |
| Sen mutlu olduğun sürece, hangi kuralları bozduğun kimin umurunda ki. | Open Subtitles | لماذا تهتمين بالقواعد والاحكام طالما أنتِ سعيدة |
| Kurallar sizin umurunuzda mı? | Open Subtitles | من يهتم ؟ هل أحد من الرجال يهتمّون بالقواعد ؟ |
| Kahkaha, aşk ve en iyisi kurallarla dolu bir hayata ilk adımını atıyor. | Open Subtitles | وتأخذ الخطوة الأولى نحو حياة مليئة بالضحك والحب، وأفضل شيء أنها مليئة بالقواعد |
| Burada yaşadığınız sürece uymanız gereken kuralların bir listesini yaptım. | Open Subtitles | كتبت لكم لآئحة بالقواعد الواجبة أتباعها طول ما أنتم تعيشون فى بيتى |
| Ben kurallara uymayı başaran bir çok aşağı dünyalı tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف الكثير من سكان العالم السفلي الذين يتقيدون بالقواعد. |
| kurallara göre oynarsan bir şey olmaz. | Open Subtitles | ضع السداده بفمي أننا نلعب هذه اللعبه طوال الوقت ألعب بالقواعد ولن يصيبك أذى، بسرعة |
| Ve bunun karşılığında, sadece kurallara uymanızı istiyoruz. | Open Subtitles | وفي المقابلِ، نحن نطلُب فقط أن تلتزم بالقواعد |
| Polislerin kurallara uyması gerekir. Bu adamı biraz hırpalamam lâzım. | Open Subtitles | الشرطه تلتزم بالقواعد و لكننى يجب ان اخترقها قليلا مع هذا الرجل |
| Nasıl yaşamam gerektiğini söyleyen kurallara inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أؤمن بالقواعد التي تملي علي كيف يجب أن أعيش |
| Yemeği stoklayacağız, kuralları sonra açıklarım. | Open Subtitles | سنقوم بجمع الطعام لدينا وسأخبركم بالقواعد لاحقاً، حسناً |
| Bu düzenli bir dünya, tam kuralları ve numaraları. | Open Subtitles | إنّه عالم مُنظم، مُشبعٌ بالقواعد والأرقام. |
| Çok fazla karmaşıklık var ve siz de kuralları bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | هناك الكثير من التعقيدات وأنت لا تعرفين تلك بالقواعد |
| Taciz edilen bir kızın Kurallar ve yasalarla ilgisi yoktur. | Open Subtitles | الفتاة التى تم إساءة إستعمالها لا يوجد لديها ما تفعله بالقواعد و القوانين |
| Sana söylemeden önce anlatmam gereken bazı Kurallar var. | Open Subtitles | قبل إطلاعكم عليها، على تذكيركم بالقواعد الأساسية |
| Kurallar senin için işlemiyor. | Open Subtitles | لا يمكن أن تلتزم بالقواعد قط، أليس كذلك؟ |
| Özel ilgiyi temel kurallarla karıştırıyorsun, Adrian. | Open Subtitles | أنت تُشوّشُ إنتباهَ شخصيَ بالقواعد الإجرائيةِ، أدريان. |
| Bende bir uğrayıp gürültü ve park hakkındaki kuralların listesini bırakayıp dedim. | Open Subtitles | لقد اردت ان اعطيك قائمة بالقواعد اللازمة للحد من الضوضاء وتنظيم ركن السيارات |
| Bu tip adamları elinde tutmak için ağzını çok fazla açmayıp.... oyunu kuralına göre oynamalısın. | Open Subtitles | إذا أردتي أن تنالي من هؤلاء الرجال ..عليكِ أن تصمتِ وتلتزمي بالقواعد |
| Sen en büyük kural manyağısın. | Open Subtitles | أنتِ أكبر مهتمة بالقواعد بيننا |
| Hem yazım hatası var hem gramer. | Open Subtitles | أولاً، أخطأت بالتهجئة ومن بعدها بالقواعد |
| Ona etrafı göster ve kurallardan bahset ve 208 nolu odaya yerleştir. | Open Subtitles | حسناً لما لا تريها المكان وتخبرها بالقواعد وأرشدها للغرفة 208 |
| Gördüğün gibi bazı temel ev kurallarını içeren bir liste ekledim. | Open Subtitles | كما ترى وضعت قائمة بالقواعد الأساسية للبيت |