| Serhas tabloyu aldığında onu tutuklamak için hazır olmalıyız. | Open Subtitles | عندما يفوز زركسيس باللوحة علينا أن نكون مستعدين للقبض عليه |
| Çok üzgünüm. Sürekli tabloyu düşündüm ama o sürekli "anahtar" deyip durdu. | Open Subtitles | أنا آسف جدًا، كنت أفكر باللوحة فقط ولكنها استمرت في قول "مفاتيح" |
| Bence uzman suçlumuz orjinal tablo ile ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | اظن ان هذا المحترف المجرم لا يهتم باللوحة الاصلية |
| Nasıl olmuş da tablo Channing'e gelmiş? | Open Subtitles | كيف أنتهى الأمر باللوحة في متحف،"تشاننج" ؟ |
| Bu adamın resimle gitmesine engel olmalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا السماح لذلك الشخص بالإبحار باللوحة |
| İkinci panelde işler ilginçleşiyor. | Open Subtitles | ،أما باللوحة الثانية سيتحول الأمر لأكثر تشويقًا |
| Neden.Bu resimle ilgili bir şeyler olduğunu biliyordum, | Open Subtitles | عرفت بأنك فعلت شيئا باللوحة |
| Yarın resimle karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مقارنتها باللوحة غداً |
| İlk panelde cennet bahçesindeki Âdem'le Havva var. | Open Subtitles | (باللوحة الأولى، سترى (آدم) و(حواء بجنة الخُـلد |