| Sürprizlerle dolu donuk gibi görünüyor, ama ışığa tutulduğunda bir yıldız gibi parlayacaktır. | Open Subtitles | ورغم ذلك مليئة بالمفاجئات قد تبدو مملة لكن بالقليل من الضوء ستتوهج كنجمة. |
| Dünya Sürprizlerle doludur. Biri önlem almalı. | Open Subtitles | العالم مليء بالمفاجئات يجب ان تتخذ الاساليب الوقائية |
| Bazı insanlar bir ilişkinin sürekli Sürprizlerle dolu olmasını isterler. | Open Subtitles | بعض الناس يردن علاقات تكون مليئة بالمفاجئات |
| - Sürpriz. Benim babam bu işte. Daima Sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | ـ مفاجئة ـ هذا هو أبى ،ملئ بالمفاجئات دائما |
| Kendisi inanılmaz güzel, eğlenceli umursamaz, akıllı, süprizlerle dolu biri. | Open Subtitles | إنها جميلة للغايه, مرحه سعيدة و ذكية و مليئة بالمفاجئات |
| Beyzbol Sürprizlerle doludur. Her şey olabilir. | Open Subtitles | مرحبا البيسبول مليئة بالمفاجئات أي شئ يمكن أن يحدث |
| Hayatın Sürprizlerle dolu olduğuna inanan biri gibi konuştum. | Open Subtitles | أتكلم مثل رجل الذي يعتقد أن الحياة مليئة بالمفاجئات |
| Sağlık görevlileri Sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | تولوستي كاتب روسي فنى الطوارىء مليء بالمفاجئات |
| - İnsanlar Sürprizlerle doludur. - Aynen öyle. | Open Subtitles | ـ الناس مليئون بالمفاجئات ـ إنهم كذلك بالتأكيد |
| Siz kurtadamlar Sürprizlerle dolusunuz. | Open Subtitles | انتم يا معشر المستذئبين مليئين بالمفاجئات |
| Hayat Sürprizlerle dolu ve onlarla ne yapacağımız bize kalmış. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالمفاجئات ومانصنعه بها عائد لنا. |
| Nehir güvenli değil ve her viraj tehlikeli Sürprizlerle mi dolu? | Open Subtitles | النهر خطر ومليء بالمفاجئات الخطرة عند كل منحنى؟ |
| Ama sen Sürprizlerle dolusun, değil mi, şef? | Open Subtitles | أنه ملئ بالمفاجئات أليس كذلك ؟ |
| Hayat kesinlikle Sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالمفاجئات بكل تاكيد. |
| Şuna bak. Bu şey, Sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | ...انظر لهذا هذا الشئ حقآ مليء بالمفاجئات |
| Ama asıl eğlenceli yanı, hep Sürprizlerle dolu olması. | Open Subtitles | لكنها مليئة بالمفاجئات ذلك ممتع |
| Bu sabah Sürprizlerle dolu, Leonidas. | Open Subtitles | هذا اليوم ملئ بالمفاجئات, ليونايدس |
| Bu sabah nedense Sürprizlerle dolu, Leonidas. | Open Subtitles | هذا الصباح مليئ بالمفاجئات ليونيداس |
| Hayat Sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | بلي، إن الحياة مليئة بالمفاجئات |
| Sürprizlerle dolusun. Hadi yap. | Open Subtitles | إنّكِ مليئة بالمفاجئات, أفعلي ذلك |
| -İşte benim babam. Hep süprizlerle doludur. Şey... | Open Subtitles | ـ مفاجئة ـ هذا هو أبى ،ملئ بالمفاجئات دائما |