| Buna kıyasla beyaz çocuklarda bu oran 30 çocukta bir. | TED | وهذا بالمقارنة مع معدل 1 من كل 30 طفل أبيض. |
| Ona, komşularıyla kıyasla bulunduğu noktaya nasıl geldiğini sorabiliriz. Sadece şans mı, kader mi, yoksa başka birşey mi? | TED | يمكننا سؤاله كيف وجد في هذا الموقع تحديدا.. بالمقارنة مع جيرانه.. هل كان ذلك بمحض الصدفة، قدر، أم ماذا؟ |
| Hayranlık verici olsa da gerçek hava avcıları ile kıyaslandığında hiç kalır. | Open Subtitles | شيء مثير للإعجاب ، ولكن لا شيء بالمقارنة مع قمة البندقية الحقيقية. |
| Aslında, bu bizim iç kulağımızla karşılaştırıldığında oldukça ham. | TED | هذا في الواقع الآن في غاية الخشونة بالمقارنة مع الأذن الداخلية العادية لدينا. |
| O lanet okyanus, Pasifik'in yanında yüzme havuzu gibi kalıyor. | Open Subtitles | ذلك المحيط الملعون ذو الثغرات . بالمقارنة إلى المحيط الهادى |
| Bu da koronavirüsleri diğer RNA virüslerine nazaran daha yavaş mutasyon oranlarıyla çok daha istikrarlı kılar. | TED | وهذا يجعل فيروسات الكورونا أكثر استقراراً، وتخفّض من معدّل حدوث الطفرات بالمقارنة مع باقي فيروسات الرنا. |
| Benim semtimdeki markete kıyasla oldukça kibar ve işe yarar. | TED | إنّه مريحٌ ولطيفٌ جداً بالمقارنة مع مخزن البقالة في بلدي. |
| Ülkeler diğer yüksek becerili çalışanlarına kıyasla öğretmenlerine nasıl maaş ödüyorlar? | TED | كيف هي الأجور التي تدفعها الدول لمدرسيها بالمقارنة مع العاملين الأخرينمن ذوي المهارات العالية؟ |
| Dijital iletişim medeniliğimizi azaltıyor diye insanlar sık sık hayıflanıyor fakat bu, online konuşmaların yüz yüze olanlara kıyasla bir avantajı. | TED | غالباً ما يشتكي الناس أن التواصل الرقمي يجعلنا أقل تحضراً، لكن هذه صفة إيجابية للمحادثات الرقمية بالمقارنة مع المحادثة وجهاً لوجه. |
| Haiti de, yaklaşık aynı sayıda nüfusa sahip komşusu Dominik Cumhuriyeti'ne kıyasla karanlık. | TED | هايتي هي أيضا مظلمة ، بالمقارنة مع جارتها هنا ، جمهورية الدومينيكان ، التي لديها حوالي نفس العدد من السكان. |
| Bana karşı baskıcı davranman buna kıyasla gerçekten bir şey değil. | Open Subtitles | قطع الجمجمة ليس امراً كبير بالمقارنة مع هذا. |
| yüzde on ikisinde takıldı kaldı? Cevabım, konuştuğumuz sosyal problemler inanılmaz büyük ölçeklerde. kıyaslandığında organizasyonlarımız ise problemlerin yanında minicik kalıyor | TED | الجواب هو تلك المشكلات الاجتماعية هي عملاقة منظماتنا صغيرة بالمقارنة و نحن لدينا نظام يحافظ عليهم صغار |
| Bu oldukça tuhaf çünkü refah düzeyi yüksek çoğu ülkeyle kıyaslandığında Amerika'da çocuk yoksulluğu oldukça yaygındır. | TED | ولكن هذا غريب، لأنه بالمقارنة مع معظم الدول مرتفعة الدخل، الفقر بين صفوف الأطفال يمثل وباءً في الولايات المُتحدة. |
| Gezegenimizde koloni kurmadığımız çöllerin Mars'la karşılaştırıldığında, ne ölçüde verimli yerler olduğunu düşünün. | TED | أنظر إلى مدى هجرنا لصحاري كوكبنا، الأماكن الخصبة بالمقارنة مع المريخ. |
| Evet ama yaptıklarımın majestelerinin yaptıkları yanında hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | أفعل ما بوسعي. إنها ليست بالأمر الكبير بالمقارنة بعالمك، سيادتكم |
| Onlara nazaran daha az kayıp vermişlerdi. | Open Subtitles | ولم يتكبدوا عملياً خسائر تذكر بالمقارنة مع ما تكبده البريطانيين |
| Birçok kişi bana hayatım boyunca zarar verdi ve ben hepsini hatırlıyorum. Ama bana yardımcı olan insanlar ile karşılaştırınca onlar solgun ve silik anılar haline geldiler. | TED | كثير من الناس آذوني في حياتي، وأنا أتذكرهم جميعا ً لكن الذكريات تنمو شاحبة وباهتة بالمقارنة مع الناس الذين ساعدوني. |
| Hayatımın aşkına sadakat ve bağlılık sözü vermek kıyaslayınca daha bir uslu geldi. | Open Subtitles | اذا , اوم تعهد الإخلاص إلى حب حياتي يبدو نوعا من الترويض بالمقارنة |
| Bu yüzden hükümetler daha öncesi ile kıyaslanınca güçsüzleştiler. | Open Subtitles | بالمقارنة مع ما كانوا عليه من قبل. الرأسمالية اليوم تتحكم في المرتفعات الشاهقة |
| Sen anlayamayabilirsin ama kıyaslarsak benim durumum senden daha normal. -Kevin. | Open Subtitles | ربما لو أني أخبرتهما عنك سأبدو لهما طبيعياً بالمقارنة |
| Bu, bu sandığı kilitlemezsek olacaklarla kıyaslanamaz. | Open Subtitles | هذا لا شئ بالمقارنة بما سيحدث إذا لم نقفل الصندوق |
| Bunun ne kadara mal olabileceğine dair, kesin bir bütçem yok fakat, oldukça eminim ki verebileceği hasara oranla çok mütevazi bir karşılaştırma. | TED | الآن، لا أعلم كم سيكلف هذا من ميزانية تحديداً، ولكن أنا متأكد من أنها ضئيلة جداً بالمقارنة مع الأضرار المحتملة. |
| Gerçek fiyatı ile karşılaştırılınca sade bir hediye. | Open Subtitles | انها مجرد لعبة, بالمقارنة مع الجائزة الحقيقية. |
| gençlere ve orta yaşlılara göre daha az psikolojik sıkıntı yaşadıkları sonucuna varıldı. | TED | بالمقارنة مع متوسطي الأعمار أو الشباب على حد سواء. |