| onay kaydının olmadığını iddia ettiler. | Open Subtitles | هم يدعون انه ليس لديهم سجل بالموافقة عليها |
| Tamam son bir kez daha sizden onay alacağız. | Open Subtitles | حسناً ، سنعاود الخوض في إفادتكِ بالموافقة تارة آخرى |
| Evet ancak meclis dur ve devam et işaretlerine onay vermeden icazet veremem. | Open Subtitles | صحيح، لكن لا يمكنني التأكيد حتـى يقوم المجلس بالموافقة على نقاط الإطلاق |
| Herkes herkesle yatıyor. Yok artık. Evet, onay veriyorum. | Open Subtitles | كل شخص يعاشر الآخر نعم، سأوقّع بالموافقة |
| Bir de onay işareti verdirmek zorunda mıydı? | Open Subtitles | هل كان مضطراً أن يرسمني و أنا أشير بالموافقة و الإعجاب؟ |
| Sayın Yargıç, bir ebeveynin çocuk adına onay verme hakkı tam değildir. | Open Subtitles | سيدي القاضي، حق الأهل بالموافقة نيابة عن طفل هو مطلق |
| Artık onay aldığınıza göre bence siz mükemmel bir koruyucu anne baba olacaksınız. | Open Subtitles | والآن, بعدما قمتوا بالموافقة أعتقد انكما سوف تكونان له مشجعين |
| Bak, eğer istersen bu para için onay alabilirsin. | Open Subtitles | اسمع، تستطيع ان تأتي بالموافقة اذا اردت |
| onay vermeden önce, bilmek istiyorum. | Open Subtitles | وقبل أن أوقّع بالموافقة أريد أن أعرف |
| Yerel haberlerde, başsavcı ED-209 savunma biriminin artan arıza şikâyetlerine rağmen Amerikan şehirlerinde yerleştirilmesine onay verildi. | Open Subtitles | و في الأخبار الوطنية ، قام المدعي العام " ماركوس " اليوم بالموافقة على نشر وحدة القتال إد 209 في خمسة مدن أمريكية على الرغم من الشكوى الكثيرة عن الأعطال |
| Ghandi, Dennison'ın dosyasını incele ve onay al. | Open Subtitles | (غاندي) راجع بيان حالة السيد (دينيسون) وائتني بالموافقة 105 00: |
| Borsa yetkililerinin onay vermesine bakıyor. Hem Toronto hem de-- | Open Subtitles | سيكون هذا رهن بالموافقة التنظيميّة في كلّ من (تورنتو) و... |
| Lonergan o arazileri satın aldıktan hemen sonra eşiniz oranın ticari amaçla kullanılması için bölünmesine onay verdi. | Open Subtitles | عقب شراء (لونرجان) لتلك الأرض مباشرة، أصدرت زوجتك قراراً بالموافقة على إعادة تخصيص تلك الأرض للإستخدام التجاري، |
| - onay formunu imzaladım. | Open Subtitles | لقد وقّعت على إفادة بالموافقة |
| Üniversitenin onay pulu, çalışmayı meşru kılacak. | Open Subtitles | ختم الجامعة بالموافقة يجعل العمل... |
| Sonra bana onay vereceksiniz. | Open Subtitles | إذًا فلتعطيني الأمر بالموافقة |
| Sonra bana onay vereceksiniz. | Open Subtitles | اذاً فلتعطيني الأمر بالموافقة |
| Drew'la konuştum ve Jesus'un bitirme projesine onay vermeyecek. | Open Subtitles | إذاً, لقد تحدثت مع (درو) ولن يقوم بالموافقة على مشروع (هيسوس) للتخرج |
| Borsa yetkililerinin onay vermesine bakıyor. | Open Subtitles | سيكون هذا رهن بالموافقة التنظيميّة في كلّ من (تورنتو) و... |
| onay almak için House'u arayayım. | Open Subtitles | سأهاتف (هاوس) لآتي بالموافقة |