| Dekatlonda bronz madalya kazandım. hatırlamak istemeyeceğin ise çekiç atmadır. | Open Subtitles | وفزتُ بالميدالية البرونزية بالمباراة، تلك التي لاتذكرها وهي رمية المطرقة. |
| Moskova'da 4.000 metre takibinde altın madalya kazandı. | TED | فاز بالميدالية الذهبية في موسكو في سباق تسارع الـ 4,000 متر. |
| Fosbury, Olimpiyat Oyunları'nda yeni tekniğiyle dünyayı büyüledi ve 2,24 metrelik atlayışıyla Olimpiyat rekorunu kırarak altın madalya kazandı. | TED | في الألعاب الأولمبية، أدهش فوسبوري العالم بأسلوبه الجديد، وفاز بالميدالية الذهبية مع رقم قياسي أولمبي: 2.24 متر. |
| Ben madalyayı kazanmadım, o beni kazandı. | Open Subtitles | لست أنا من فاز بالميدالية بل هي التي فازت بي |
| Ulusal Bilim madalyası alan Craig Venter ve Nobel Ödülü sahibi Ham Smith. | TED | نرى هنا الفائز بالميدالية الوطنية للعلوم كريغ فينتر والفائز بجائزة نوبل هام سميث. |
| Kendimi gümüş madalyalı kızakçı Barbara Niedernhuber gibi hissediyorum! | Open Subtitles | أشعر كأني الفائزة بالميدالية الفضية بالتزلج باربرا نيدرنهيوبر |
| Size madalya kazandıran görevdeki arkadaşlarla ilgili bir rüya görüyorum. | Open Subtitles | حلم عن رفقاء الدورية .. حيث فزت بالميدالية |
| Gümüş madalya! Altın için daha da hırslanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هذا أشبه بالميدالية الفضية تجعلك تريد الذهبية أليس كذلك؟ |
| 2024 Olimpiyatlarında kesinlikle madalya alırız | Open Subtitles | بالتأكيد نستطيع أن نفوز بالميدالية الذهبية في الألعاب الأولمبيّة 2024 |
| Bence, buradaki herkesin hafta sonundaki maçlarda madalya alma şansı var. | Open Subtitles | أعتقد أن كل شخص هنا لديه الفرصة للفوز بالميدالية الذهبية هذا الإسبوع |
| Ama önce, sakatlıklarla sarsılan Amerikan körling takımının madalya şansını İsveç'e bırakarak, çekilme belgesini imzalama töreni var. | Open Subtitles | لكن أولاً ، هذه مراسيم التوقيع على إصابة أحد لاعبي الفريق ، والتي تزيح فرصة الفوز بالميدالية الذهبية |
| Amerika gösteri dalında altın madalya kazandı! Bütün oyunlardaki ilk ve tek madalyamız! | Open Subtitles | الفريق الأمريكي فاز بالميدالية الذهبية الذهبية الأولى والوحيدة في هذه الأولبياد |
| Altın madalya alacağım ve rekor kıracağım... | Open Subtitles | . سأفوز بالميدالية الذهبية واسجل رقم قياسي |
| Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak isterdi. | Open Subtitles | أرادت الفوز بالميدالية الذهبية بالألعاب الأولومبية |
| Umarım oppa kısa sürede bir altın madalya kazanır. | Open Subtitles | اتمنى ان يفوز اوبا بالميدالية الذهبية قريبا |
| Dün gece yaptığın şey için olimpik kategori olsaydı altın madalyayı kazanmıştın. | Open Subtitles | ولو كان هناك تصنيف أوليمبي لما فعلته بي ليلة أمس كنت لتفوز بالميدالية الذهبية أعتقد أن ذلك كان حدثاً متزامناً |
| Bunu hissediyorum. Altın madalyayı kazanacağım. | Open Subtitles | أشعر بأنني سأفوز بالميدالية الذهبية |
| Böyle mi kazanacaksın uluslararası madalyayı? | Open Subtitles | أهكذا ستفوزين بالميدالية الدولية؟ |
| 9 defa olimpiyat madalyası kazanan Uçan Finli lakaplı sporcu kimdir? | Open Subtitles | من الذي فاز بالميدالية الأوليمبية 9 مرات ، ولقبه الفنلندي الطائر |
| Bronz madalyalı Hope Ann Greggory'nin eski antrenörü, son dönemde yine Amherst, Ohio'dan seçkin jimnastikçi Maggie Townsend'in kariyerine yardımcı oluyordu. | Open Subtitles | المدربة السابقة للفائزة بالميدالية البرونزية هوب آن غريغوري كانت مسؤولة عن مسيرة الرياضية الصغيرة القادمة بقوة ماغي تاونسيند. |
| Altın madalyanın favorisiyle başlayacağız. | Open Subtitles | في الواقع "جون" في اليوم الأول تبدأ الأمور بترجيح الفائز بالميدالية الذهبية |