| Muhafızlar bizi bu vadide tutmak için büyü yapıyor olmalı. | Open Subtitles | الحرّاس يستخدمون السحر ليبقوا علينا محصورين بالوادي. |
| O da yardım etmek istedi, bana vadide küçük şirin bir kulübe ayarladı. | Open Subtitles | وأراد المساعدة، لذا أسكنني في ذلك الكوخ الصغير بالوادي |
| Aşağı vadinin insanlarının onları acımasızca boyunduruğuna almış demir bir iblisten kurtuluşu. | Open Subtitles | كيف تحرر الناس بالوادي المنخفض من العبودية.. لأفعى حديدية حكمتهم بلا رحمة |
| Hayat, Vadideki insanlar için çok daha zorlaşmaya başlamıştı. | Open Subtitles | كما لو كان مع الاجداد الحياه اصبحبت اصعب على الناس بالوادي |
| Son iki saatte, Abby'ler çitin dışındaki vadiye tekrar girmeye başladılar. | Open Subtitles | خلال الساعتين المنصرمتان تتجمع المخلوقات بالوادي خارج السياج |
| "Neden büyük kanyona büyük Kanyon denir?" | Open Subtitles | لماذا سمّي الوادي العظيم بإسمه بالوادي العظيم؟ |
| Bundan böyle vadide silah olmayacak. | Open Subtitles | لا وجود للأسلحة بالوادي بعد الآن |
| Bundan böyle vadide silah olmayacak. | Open Subtitles | لا وجود للأسلحة بالوادي بعد الآن |
| Şüpheli vadide. | Open Subtitles | يا فريق، المشتبه بالوادي |
| vadide beyaz bir aslan doğmuştu. | Open Subtitles | ولد اسد ابيض بالوادي |
| Hewitt vadide Neo-Nazi grubu kurmaya çalışıyor ve bunu başarmış durumda. | Open Subtitles | هويت) كان يؤسس مجموعة النازيين الجدد) بالوادي بنجاح |
| vadide huzurun hüküm sürdüğünü söyle. | Open Subtitles | أخبره أن هناك سلام بالوادي |
| vadinin oradaki çift sana 2000 ödüyorlar. | Open Subtitles | كل زوج ابيض بالوادي ، يا رجل يدفعون لي 2000 |
| vadinin oradaki çift sana 2000 ödüyorlar. | Open Subtitles | كل زوج ابيض بالوادي ، يا رجل يدفعون لي 2000 |
| Cesedini vadinin derinliklerine bırakın ve rapor için fotoğraflayın. | Open Subtitles | تخلص من جثتة بالوادي وخذ صوراً للتقرير. |
| Vadideki tüm Çin Lokantaları'nın yakınlarındaki sokak kameraları incelendi mi? | Open Subtitles | أجمعنا المقاطع المسجلة من جميع المطاعم الصينية بالوادي ؟ |
| Küçük Vadideki tüm serçeler Atlı karınca gibi dönüyorlar | Open Subtitles | العصافير بالوادي تُحلق سعادةً ♪ |
| Vadideki bir binaya sığındıklarını sanıyoruz. | Open Subtitles | {\pos(190,220)\c00FFFF\3c000000} نحن نعتقد إنهم يختبؤون بمبنى بالوادي. |
| Ve yolları bu vadiye düştü. | Open Subtitles | وهذا بالأسفل بالوادي. |
| Chad Hewitt, 11 yıl Corcoran'da yatmış, 8 ay önce serbest bırakılmış ve bir vadiye yerleşmiş. | Open Subtitles | تشاد هيويت) قضي 11 عاما بسجن كوركوران) تم اطلاق صراحه منذ 8 أشهر واستقر بالوادي |
| İstatistiklere göre Büyük Kanyon'da düşenlerin çoğunun düşme sebebi, tam düşmeden önce düşüyormuş gibi yapanlardır. | Open Subtitles | إحصائياً معظم الناس الذين حقا قد سقطوا بالوادي العظيم بسبب أنهم يفعلون ذلك الشئ حسنما يتظاهرون بأنهم يسقطون بالوادي العظيم |
| Eğer şirket tüm suyu emerse tüm o gecekondulardan kurtulursa, tüm vadiyi kontrol ederler. | Open Subtitles | الشركة تجفف كل مياهنا و تطارد الناس في كل مكان أنهم يتحكمون بالوادي بأكمله |
| Bear Valley'ye daha sakin bir hayat için geldim ve fark ettim ki polis olarak bunu bulamayacağım. | Open Subtitles | جئت اعيش بالوادي بحثا عن حياة أكثر هدوءا وأدركت أنني لم أكن لحصل على هذا أكون بالشرطي. |