| Rahib vaaz edildi ve bir cümlesi beni derin zamanda vurdu. | Open Subtitles | وكان الكاهن يقوم بالوعظ من أعلى المنبر وقال جملةً صدمتني من الأعماق حينها |
| Yada belki her pazar boş bir kiliseye vaaz veren biri olabilir. | Open Subtitles | او شخص ما يقوم بالوعظ لكنيسة فارغة كل احد |
| O çıkmış Forum'da halka sofuluk ve erdemli olmak hakkında vaaz verirken sen bir âlemde, köle aleti emiyorsun! | Open Subtitles | بينما هو فى المنتدى يقوم , بالوعظ للتقوى والفضيلة إلى العوام . "أنتى تمتصى عضو عبد فى حفلة "عربدة |
| Vekil yardımcısı olarak, din konusunda reformları denetlemesi gerekirken Cromwell, Majestelerinin bilgisi dışında kafirlerin vaaz ve ders vermelerine yasal izin verdi. | Open Subtitles | بصفته نائبا عن الدين المزعوم بالإصلاح كرومويل ، قام بدون علم جلالة الملك بإعطاء الزنادقه ترخيصا بالوعظ والتدريس |
| Senin vaaz vermeni bekliyorlar. Hepsi bu kadar basit. | Open Subtitles | أنهم يتوقعون منك القيام بالوعظ هذا هو كل ما في الامر. |
| Bu vadi, Las Hurdes'in önemli köylerinde vaaz veren hıristiyan Carmelita keşişleri tarafından dört asırdır mesken edinilmiştir. | Open Subtitles | لأربعة قرون كان هذا المكان ملجئًا لرهبان كرملية للكنسية الكاثوليكية "يقومون بالوعظ في قرى "لاس هورديز |
| Hatip iki buçuk saat vaaz verdi. Rhonda! | Open Subtitles | ..وقام الواعظ بالوعظ لمدة ساعتين ونصف |
| Hatip iki buçuk saat vaaz verdi. Rhonda! Rhonda! | Open Subtitles | ..وقام الواعظ بالوعظ لمدة ساعتين ونصف |
| ~ vaaz veriyor. ~ Tamam. | Open Subtitles | -يقوم بالوعظ -صحيح |