| Unut gitsin; bu kâğıtlar çok pahalı. Sen artık yapmıyorsun. | Open Subtitles | انسى ذلك، هذا الورق باهض التكلفه إنك خارج هذه اللعبه |
| pahalı bir laboratuvar testi seçiyorsunuz, yaşlı ve zayıf bir hastayı ameliyat etmeyi seçiyorsunuz. | TED | عليك أن تختار عمل فحص مخبري باهض الثمن، وأنت الذي تختار إجراء عملية على مريض واهن مسن. |
| Biçimini beğendim. Hal verdiğine göre pahalı bir şey olmalı. | Open Subtitles | يعجبني شكله, و يبدو بأنه باهض نوعاً ما, بحكم معرفتي لهال |
| Ama... Bu küçük bir kızın pasaport ve belgeleri ateş pahası bir fiyat değil mi? | Open Subtitles | هذا ثمنٌ باهض لجواز سفر و بضعة أوراق لفتاة صغيرة |
| Seni gidi seni, grubumuzun teklif ettiği fiyat, gerçekten yüksek bir tutar. | Open Subtitles | بالنسبة للسعر المعروض من مجموعتنا إنه حقا ثمن باهض جدا |
| Ailem için hiçbir şey pahalı değildir. | Open Subtitles | لا يوجد شيء باهض الثمن عندما يتعلق الأمر بعائلتي |
| Tamam, tamam, biliyorum pahalı, ama düşündüm de... | Open Subtitles | حسنا، حسنا، أعلم أنه باهض الثمن، لكن كانت لي فكرة |
| pahalı bir gelinlik giyip prensesmişim gibi davranmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بأن أنفق على فستان باهض و أتظاهر بأنني أميرة |
| Alfred... Bu kadar pahalı bir gömlek olunca kelepçeler de kendilerini bu kollarla bağdaştıramıyor. | Open Subtitles | ذلك القميص باهض الثمن، أنا متفاجىء لماذا لا تربط الأكمام نفسها. |
| Yeni ilaçlar geliştirmek oldukça zor ve bu zorluğun nedeni ilaç geliştirmenin ilk aşamalarında ilaçların çok riskli ve pahalı olması. | TED | من الصعب تطوير أدوية جديدة, و السبب وراء ذلك هو أنه خلال المرحلة الأولية من التطوير تعتبر الأدوية محفوفة بالمخاطر, و ثمنها باهض جدا. |
| Muz bugünlerde çok pahalı. | Open Subtitles | لأن الموز باهض للغاية هذه الأيام. |
| ve paritde ne olacağını tahmin edemezsin gece ne olduğundan haberin olmaz Oldukça pahalı bir çifte düğün kutladılar. | Open Subtitles | أنهم كانو يحتفلون بزفاف قاتل باهض الثمن |
| İlki daha iyiydi ama çok pahalı. | Open Subtitles | الأول هو الأجمل ولكنه باهض الثمن |
| Televizyonda gördüğüm bir şey. Çok pahalı. | Open Subtitles | شيء رأيته على التلفاز باهض جداً |
| - Sizi doyurmak çok pahalı kızlar. | Open Subtitles | ـ إنه طعام باهض الثمن يا فتيات |
| Zamani pahalı bir şey planlıyorsa... | Open Subtitles | . اياً كان ما يطمح له " زوماني " فهو شئ باهض |
| Ama bu çok pahalı bir şey. Emin misin? | Open Subtitles | هو باهض الثمن , هل أنتِ متأكدة ؟ |
| Bu küçük bir kızın pasaport ve belgeleri ateş pahası bir fiyat değil mi? | Open Subtitles | هذا ثمنٌ باهض لجواز سفر و بضعة أوراق لفتاة صغيرة |
| Kesinlikle çok yüksek bir fiyat. | Open Subtitles | بالتأكيد ثمن باهض جداً |
| Öyle bir anlaşmanın yüksek bir bedeli olur. | Open Subtitles | صفقة مثل تلك تكلّف ثمن باهض |