| Bayard bir eşcinseldi ve yurttaşlık hakları hareketinin en büyük stratejistlerinden biriydi. | TED | بايارد كان رجل معترفاً بمثليّته و يعتبر أحد ألمع الاستراتيجيين في حركة الحقوق المدنية. |
| Camelot'un servetine özenen Odin ve Bayard'ı caydırmaya yetecek kadar değildi. | Open Subtitles | ليس كفاية ليردعَ "اودين" و "بايارد" والأخرين الذينَ يشتهونَ ثروة كاميلوت |
| Bu olay tabii ki Martin Luther King'in ünlü "Bir hayalim var" konuşmasını yaptığı yerde oldu oldukça az bilinir ama bu yürüyüş aslında Bayard Rustin adındaki bir adam tarafından organize edilmişti. | TED | كان هذا بالطبع حيث ألقى "مارتن لوثر كينغ" خطابه الشهير "عندي حلم" و ما لا يعرفه الكثيرون هو أنّ هذه المسيرة نظمت من قبل رجل يدعى "بايارد روستين". |
| Bunların hiçbiri yürüyüşün esas örgütleyicisi Bayard Rustin olmasa mümkün olmazdı. | TED | لا شيء من ذلك كان سيتم لولا منظم المسيرة الرئيسي وهو رجل يدعى (بايارد روستن). |
| Bay Morra'yı vurmaya çalışan kadın Piper Baird. | Open Subtitles | المرأة التي حاولت اطلاق النار على السيد مورا بيبر بايارد |
| Piper Baird'i nerede tuttuğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | "ستخبرنا أين تحتجز "بايبير بايارد |
| Delaware'den Bay Bayard 36. oylamada yumuşamış. | Open Subtitles | السيد (بايارد) عاد من ولاية "ديلاوير" للإقتراع الـ 36 |
| Camelot sizi selamlar, Mercia Lordu Bayard. | Open Subtitles | ْ ( كاملوت ) ترحب بك , ( بايارد ) أمير ( مرسيا ) ْ |
| Bayard'ın sıkıcı konuşmalarına ben katlanmak zorundaysam bundan sen de nasibini almalısın. | Open Subtitles | إن توجب عليّ الجلوس مع خطابات ( بايارد ) المملة لا أرى سبب لأن تكون بعيداً عنها |
| İki gün önce, Bayard'a yemeğini götürüyordum. | Open Subtitles | من قبل يومين , أحضرت لـ ( بايارد ) وجبته طعامه |
| Muhafızlar, Bayard ve adamlarıyla ilgilenebilir. | Open Subtitles | اعتقد بأن الحراس يمكنهم التعامل مع ( بايارد ) ْ |
| Merlin aceleyle salona girmeden önce Bayard'ın hizmetçisi onu dışarı götürmüştü. | Open Subtitles | قبل أن يندفع ( مارلين ) إلى القاعة إحدى خادمات ( بايارد ) أخذته للخارج |
| Beni zehirlemeye çalışanın Bayard olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن ( بايارد ) من حاول أن يسممني |
| Mercia'dakiler Bayard'ın tutuklandığını duymuşlar. | Open Subtitles | كلمة ( بايارد ) المعتقل عادت إلى ( مرسيا ) ْ |
| Bayard'ın orduları duvarlarımıza ulaşmadan önce ne kadar vaktimiz var? | Open Subtitles | كم تبقى على جنود ( بايارد ) للوصول إلى جدراننا .. ؟ |
| Neden suçu Bayard'ın üzerine atarak, bunca tehlikeye girdi hâlâ anlamış değilim. | Open Subtitles | لا زلت لا أفهم لماذا تبحث عن المشاكل بالإنقلاب مع ( بايارد ) ْ |
| Mercia Lordu Bayard'ın evliliğimizi onurlandırmak için ziyarette bulunmak istemesini anlıyorum. | Open Subtitles | "أنا أفهم أن، (بايارد) من "مارسيا يريد تكريم زواجنا بزيارتنا |
| Bayard Sokağı'nda terk edilmiş bir bina. | Open Subtitles | مبنى مجهور في شارع (بايارد) -العملاء التقنيون هناك الآن |
| Ben Piper Baird'i arıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا ابحث عن (بايبير بايارد) |
| Peki ya Piper Baird? | Open Subtitles | ماذا عن (بايبير بايارد) إذاً؟ |