| Biliyoruz, ama diyor ki, ...erteleme için başvurabilirmişsin. | Open Subtitles | نعرف ذلك و لكنه يقول يمكنك أن تطالبي بتأجيل |
| Devlet Başkanı'ndan bir cevap alana kadar! Oylamayı erteleyin! Oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل هذا التصويت حتى نحصل على أجوبة من الرئيس نفسه |
| Yanına dönmeyi erteledikçe erteledim ve sonra da utancımdan gelmedim. | Open Subtitles | استمررت بتأجيل الأمر ثم أصبحت محرجاً بشدة |
| Ekselansları, kararınızı ertelemek için sizi ikna edemez miyiz? | Open Subtitles | يا صاحب الغبطة، أما من شيء يقنعك بتأجيل ذلك؟ |
| Arkadaşlar bu konuyu ilerki haftaya erteliyorum. | Open Subtitles | أيّها الناس، سنقوم بتأجيل هذا حتى الأسبوع المُقبل، |
| Bugünkü ilk randevumu ertele. Ne? | Open Subtitles | قومي بتأجيل ميعادي الأول |
| ve beyaz saray 15 dakika erteledi. | Open Subtitles | والبيت الأبيض قام بتأجيل الخبر 15 دقيقة إلى 10: 45. |
| Bu teklifi nasıl erteledin? | Open Subtitles | قمت بتأجيل طلب الزواج؟ كيف تأجلين طلب زواج؟ |
| Maçı ertelemesi için Don King'i ikna etmeye çalışacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أقنع (دونغ كنغ) بتأجيل المباراة. |
| Çocukları bakımevine bırakıp birkaç randevuyu erteleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أترك الأولاد في الرعاية وأقوم بتأجيل بعض المواعيد |
| Ona araştırmanın devam ettiğini söyledim o da erteleme sözü verdi. | Open Subtitles | أخبرته بأن تحقيقا يجري لقد تعهّد بتأجيل المقال |
| Jack ve Owen'ı erteleme laflarından dolayı sert davranmanı anlıyorum. | Open Subtitles | ولا ألومكِ لرفضكِ اقتراح أوين وجاك بتأجيل العُرس |
| Geçen hafta bir erteleme talebinde bulunduğunu duydum. - Doğrusunu istersen yaptım. - Bir sorun mu var? | Open Subtitles | لقد سمعت الأن بأنك قمت بتأجيل الأسبوع الماضي. أنا خائف |
| Oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل التصويت قوموا بتأجيل التصويت |
| Oylamayı erteleyin! Oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل التصويت قوموا بتأجيل التصويت |
| Bu yüzden seyahat acentemizi aradım ve uçağımızı beş gün erteledim. | Open Subtitles | لهذا السبب اتصلت بوكيل سفرنا وقمت بتأجيل رحلتنا لخمسة أيام |
| Tanıklık etmeyi erteledim ama ofise geri dönmek zorundayım. | Open Subtitles | قمت بتأجيل الأفادات و لكن علي العودة الى المكتب أثناء الجراحة |
| Ameliyatı ertelemek kanserin yayılma riskini arttırır. | Open Subtitles | مدى سرعة قرارك بتأجيل الجراحة قد يزيد من احتمال انتشار السرطان |
| Bunu duyunca yolculuğunuzu ertelemek isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما ترغبوا بتأجيل رحلتكم عندما تسمعوا هذا |
| Bu davayı erteliyorum ve bir karara varmadan önce topluma kazandırma görüşmesi yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | سأقوم بتأجيل طلب الإلتماس وأطلب منكم عقد جلسة عدالة تصالحية |
| Bugünkü ifadeyi erteliyorum. | Open Subtitles | سأقوم بتأجيل الشهادة لهذا اليوم. |
| Haberi 2 gün sonraya ertele. | Open Subtitles | قم بتأجيل هذا الخبر ليومين |
| Genel Müfettiş'in, etkin soruşturmayı acilen erteledi. | Open Subtitles | مفتشك العام قام لتوه بتأجيل التحقيق يفعل على الفور |
| Hep erteledin ve bugün son günü. | Open Subtitles | تستمر بتأجيل الأمر و اليوم هو اليوم الأخير |
| - İstilayı ertelemesi için onu ikna ettim. | Open Subtitles | -أقنعته بتأجيل الغزو. |
| İfadelerin kalanını erteleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتأجيل .بقية الإقرارات |
| Eğer şimdi, zirveyi ertelersek bir daha yapamayabiliriz. | Open Subtitles | إذا قمنا بتأجيل الإجتماع الآن لن نستطيع تحديده مجدداً |
| Playoff'lar sonrasına erteleyerek ve tüm ağır toplar bize geri durmamızı söylüyor. | Open Subtitles | بتأجيل الموضوع حتى نهاية الموسم وكل الكبار يطلبون منا التراجع |
| Öyleyse yemeği erteleyelim, bana beş dakika ver, seni götürürüm. | Open Subtitles | حسناً، سنقوم بتأجيل الغذاء إعطني خمس دقائق، وسأقوم بإيصالكِ لهناك. |