| Böylece Kelly oyundaki ilk müttefikim oldu. Ardından kocam Kiyash bize katıldı ve birlikte kötü adamları tespit edip onlarla savaştık. | TED | وأصبحت هي حليفي الأول في اللعبة تلاها زوجي كياش وقمنا معاً بتحديد الأشرار ومحاربتهم |
| Bu yüz pudrasını tespit ettirin, olur mu, Çavuş? | Open Subtitles | عليك بتحديد بودرة الوجه هذه أيمكن ذلك يا سيرجنت ؟ |
| Benim işim nelerin sözcük olduğuna karar vermek değil; bu sizin göreviniz. | TED | وظيفتي ليست معنية بتحديد ماهية الكلمة، تلك هي وظيفتكم. |
| Arama emri almak bir gün, hangi bilgisayarda olduğunu bulmak da yarım gün sürer. | Open Subtitles | سيأخذ إذن تفتيش ويوم ونصف بتحديد هوية أي كمبيوتر |
| Hedefimizin bilgisayarinin yerini belirledin mi? | Open Subtitles | لاحقاً هل قمت بتحديد موقع كومبيوتر هدفنا |
| Yerlerini bulmaya çalışıyoruz. Ben de bu yüzden buradayım. | Open Subtitles | وقد قمنا بتحديد موقعهما الآن ولهذا السبب أنا هنا |
| Benden önce iki teknisyen de bu baş parmak izinin Cliff Howard'a ait olduğunu belirledi. | Open Subtitles | لقد قام أخصائيان آخران غيري بتحديد أن بصمة الإبهام هذه تعود لهوارد |
| Nihayetinde, iniş alanını belirledik ve Rosetta'nın Philae'yi fırlatması için emirler hazırlandı. | TED | قمنا أخيرًا بتحديد موقع الهبوط بشكل نهائي، وتم إعداد "روزيتا" لإطلاق "فيلاي". |
| Maden kurbanının diş kayıtlarından Sarah Koskoff olduğu belirlendi. | Open Subtitles | سجل أسنان الضحية أفلح بتحديد هويت الضحية أسمها سارا كوسكوف من بيثيسدا , ولاية ميرلاند |
| Steven'la bir tarih belirlediniz mi? | Open Subtitles | هل قمتي انت و ستيفن بتحديد تاريخ للزفاف ؟ |
| Bağışçının kimliğini tespit edersek BioTech'in kemikleri nasıl aldığını öğrenebiliriz. | Open Subtitles | نقوم بتحديد هوية المتبرع و ربما سيكون بمقدورنا أن نعرف كيف حصلت شركة البيو تك على العظام |
| Nerede olduğunu her an tespit edebiliriz. Gitmeye hazır mısınız? | Open Subtitles | سنقوم بتحديد موقعه في أية ثانية هل أنت مستعد للذهاب ؟ |
| - Özetle. Güvenlik duvarındaki gediğin yerini tespit etmeyi başaramamışlar. | Open Subtitles | لم يحالفهم الحظ بتحديد موقع الخرق في برنامج الجدار الناري للحماية |
| Aramanın Kanada sınırından biraz içeride yapıldığını tespit etmişler. | Open Subtitles | هايتاور طلب معروفا من الجيش قاموا بتحديد المكالمة ضمن مثلث في كندا بعد الحدود في معبر هورون |
| Geçen ay içinde yapılan aramaların kimlere ait olduğunu tespit ettik. | Open Subtitles | نعم، قمنا بتحديد كل المكالمات التى طلبت هذا الرقم في الشهر الأخير |
| Ne yapacağımıza karar vereceğiz... ve sizin için uygun olan tedaviyi uygulayacağız. | Open Subtitles | ونقوم بتحديد ما سوف نقوم بفعله معك ومعاملتك بما يلزم كما هو موضح |
| Tamam,üreter tanımlamak için gidiyoruz ve iliyak çatallanma , sonra alacağım demektir iç aşağı velaserasyon bulmak . | Open Subtitles | حسناً, سنقوم بتحديد الشريان و الشريان الحرقفي المتشعب و بالتالي سنجد التمزُّق |
| En aktif koleksiyoncuları belirledin mi? | Open Subtitles | هل قمت بتحديد أكثر الجامعين نشاطا؟ |
| Kony'nin oyundaki yerini değiştirecek olan ulaşmamız gereken 12 politikacının kimler olacağını bulduk. | Open Subtitles | لقد قمنا بتحديد 12 من صناع القرار الذين يستطيعون تغيير اللعبة بخصوص كوني |
| - Kırmızı Alarm. Tehdidi belirle. - Tehdidi belirle. | Open Subtitles | الرمز الأحمر قم بتحديد نسبة مستوى التهديد تحديد نسبة مستوى التهديد - |
| Ancak bana öğrettiği şey: o farklılıkların sen tanımlamasına izin veremezsin. | TED | لكنها علمتني: لا يمكنك أن تسمحي لهذه الاختلافات بتحديد من أنت |
| Kefalet bedelinin belirlenmesini ve Bayan Darling'in kefaletini ödeyerek serbest bırakılmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نطالب بتواضع بتحديد مبلغ للكفالة.. وأن تُحرّر اللسيّدة دارلينغ تحت تعهد منها. |
| Sana bir görüşme ayarladım. İşte olacağın kişi. | Open Subtitles | قمتُ بتحديد موعد لكِ، هاكِ شخصيّتكِ البديلة |
| Dış çevresinde işaretlenmiş açı derecelerine ve görüş doğrusunu belirlemeye yardımcı olmak için hedefleyicisi vardır. | Open Subtitles | بها الزوايا بالدرجات محدّدة في الإطار الخارجي ومؤشر لتساعده بتحديد خط رؤيته |