| Dün onu uyardın bulduğum sarı saçtan bahsettiğim zaman. | Open Subtitles | لقد قمتِ بتحذيره بالأمس عندما تحدثت عن خصلة الشعر الشقراء | 
| Gelmemesi için uyardın. | Open Subtitles | نعم ، لقد رأيتنا وقد قُكت بتحذيره | 
| - Nasıl oldu bilmiyorum ama onu uyardın. | Open Subtitles | لقد قمتِ بتحذيره ،لا أعلم كيف ...ولكنكِ قمتِ بتحذيره | 
| Eyalet valisi protokole karşı çıkıp onu uyardı. Güneye tur düzenlemesin diye. | Open Subtitles | .المحافظ خالف البروتوكولات وقام بتحذيره .هو لا ينبغي عليه الذهاب بجولةٍ إلى الجنوب | 
| Bir şey onu uyardı. | Open Subtitles | تسبب شيء ما بتحذيره . | 
| Onu uyardın değil mi? | Open Subtitles | قُمتي بتحذيره ، أليس كذلك ؟ | 
| - Onu uyardın mı? - Onu görmedim. | Open Subtitles | -أقمت بتحذيره ؟ | 
| Neal mı uyardı? | Open Subtitles | هل قام (نيل) بتحذيره ؟ |