| Kocamın mal varlığını deniz ötesi hesaplarda sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا واثقة من أنك تعلم أن زوجى كان يقوم بتخبئة أصوله خارج البلاد |
| Lily Mueller'in cesedini sakladığını itiraf ediyor ama onu öldürdüğünü etmiyor. | Open Subtitles | لقد إعترف بتخبئة جثة (ليلي مولر)، ولكن ليس بقتلها. |
| Ve polis memuru arabanın yanına gelmeden hemen önce silahı senin smokininin bulunduğu giysi kıIıfına sakladı. | Open Subtitles | قامت بتخبئة المسدس بداخل حقيبة الملابس مع بدلتك |
| Aileleri ve dostları silah ve patlayıcı maddeleri saklarlar... ve "güvenli ev" dediğimiz korunakları sağlarlar. | Open Subtitles | عائلتها وأصدقائها قاموا بتخبئة الأسلحة والمتفجرات... و أمنوا للمفجرين ما نطلق عليه "الملجأ الآمن" |
| Geçtiğimiz mayıs bizi soyduğundan beri oraya hiç para saklamadım. | Open Subtitles | لم أقم بتخبئة أي مال منذ أن نظفتها |
| - Mickey, bu kol dışında Çinlilerin çalıntı silahlarını nerede sakladığımızı tek bilen oydu. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد من خارج فرقتنا.. الذي كان على علم بالمكان الذي قمنا بتخبئة أسلحة العصابة الصينية فيه .. |
| Tanrıçalar enstürmanlarını şatoyla birlikte sakladılar, ve onlara bir şey olursa diye anahtarı bana verdiler. | Open Subtitles | ... المُلهمتان قاموا بتخبئة آلاتهم الموسيقية بعيداً مع القلعة و أعطتاني المفتاح تحسباً لأي شيء قد يحدث لهم |
| Eski kankan Nicky'e şeyini nerede sakladığını söyle bakalım. | Open Subtitles | فأخبري صديقتكِ (نيكي) أين تقوم بتخبئة أشيائها |
| Na Ri parayı arkadaşının evine sakladı. | Open Subtitles | نا-ري قامت بتخبئة المال في منزل صديقك |
| Muhtemelen evrak çantasını sakladı. | Open Subtitles | ربّما يقوم بتخبئة الحقيبة. |
| Aileleri ve dostları silah ve patlayıcı maddeleri saklarlar... ve "güvenli ev" dediğimiz korunakları sağlarlar. | Open Subtitles | عائلتها وأصدقائها قاموا بتخبئة الأسلحة والمتفجرات... و أمنوا للمفجرين ما نطلق عليه "الملجأ الآمن" |
| Geçtiğimiz mayıs bizi soyduğundan beri oraya hiç para saklamadım. | Open Subtitles | لم أقم بتخبئة أي مال منذ أن نظفتها |
| - Mickey, bu kol dışında Çinlilerin çalıntı silahlarını nerede sakladığımızı tek bilen oydu. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد من خارج فرقتنا.. الذي كان على علم بالمكان الذي قمنا بتخبئة أسلحة العصابة الصينية فيه .. |
| Psikotik nöbetlerden haberdarlardı ve onu sakladılar ve bu yüzden insanlar öldü. | Open Subtitles | كان يعلمون بشأن النوبات الذهنية التي تسببها منتجاتهم قاموا بتخبئة ذلك ، و لقى العديد حتفهم" |