| Roger Blaine'le bir bağlantı Olduğunu ortaya çıkarttı. sahte ölümle ilgili olan kuzenini... | Open Subtitles | فهم أن هناك اتصال بروجور بلاين إبن العم ، الذي إرتبط بتزييف الموت |
| Peki, ne zaman arkadaşınızla birlikte onun sahte kayboluşunu planladınız? | Open Subtitles | اذا متى قررتى أنت و صديقك أن تقوموا بتزييف اختفائه |
| - Ne? Arabanda sahte cinayet işleyip senden yirmi beş bin istiyorlar. | Open Subtitles | قاما بتزييف جريمة قتل في سيارتك, ثم يكلفونك بـ25 ألف لإخفاء الأمر. |
| Sonra tüm belirtileri taklit etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | بعد هذا يجب أن تقوم بتزييف كل النظام |
| Duş fotoğrafının sahtesini yaptığını ve açığa çıktığını söyle. | Open Subtitles | و أنك قمت بتزييف صورة الإستحمام و أنك الآن تود الإعتراف بكل شيء. |
| Uzaylılar sahte bir kaza ve uzaylı bir pilot uydururlarsa, ne istiyorlardır? | Open Subtitles | لو أن مخلوقات فضائية قامت بتزييف موضوع السفينة والطيار ، فماذا يريدون ؟ |
| Bu tedaviyi onayınıza sunmak için sahte bir kan testi ayarladı. | Open Subtitles | لقد قام بتزييف اختبار دم لتتم الموافقة على العلاج لأجلكَ |
| Zor bir durumda olmalılar çünkü Mike Schmidt'i sahte ölümle kaçırmak istiyor. | Open Subtitles | فهذه فرصة ضيئلة لأن مايكل يحاول إنقاذ شميدت بتزييف وفاته |
| O sahte kimlikleri bunun için almadın mı? | Open Subtitles | أليس ذاك السبب الذي جعلك تقومين بتزييف هويتـان؟ |
| 5 yıl önce yaptığım bir projede sahte veri kullandığımı ileri süren bir mektup. | Open Subtitles | إنه خطاب يدعي أنني قمت بتزييف البيانات في مشروع قمت به منذ خمسة أعوام |
| Bence asıl soru O'Fallon, Hoffman'ın sahte belgeleri ile ne yapıyor olmalıydı. | Open Subtitles | أي yi yi. أعتقد السؤال الحقيقي، وكلاء، الذي قد أوفالون يكون العمل بتزييف هوفمان؟ |
| Adamı, sahte intihar girişimi ile suçladın. | Open Subtitles | لقد إتهمته بتزييف محاولةالإنتحار. |
| Çinliler sahte araba kazası düzenlemiş. | Open Subtitles | الصينيون قاموا بتزييف حادث سيارتها |
| Neden bizim gibi kendi sahte ölümünü yaratmıyorsun? | Open Subtitles | لمَّ لا تقومِ بتزييف موتك مثلنا؟ |
| Üç tane sahte ölümü nasıl hazırlayacağız? | Open Subtitles | كيف لنا أن نقم بتزييف ثلاثة جرائم؟ |
| sahte uyuma sesi çıkarıyorsun yine. | Open Subtitles | أعلم أنّك تقوم بتزييف هذا الشخير |
| Birileri sahte jean yapıyor. O da bizden şüpheleniyor. | Open Subtitles | إنّها من (الولايات المتّحدة)، يقوم أحدهم بتزييف سراويل الجينز وتظنّ انّنا متورّطون |
| Beni aldattı, kendi ölümünü taklit etti. | Open Subtitles | لقد خدعتني ، قامت بتزييف موتها |
| İmzamı taklit etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنّه قام بتزييف توقيعي |
| Federal bir suçta kullanılan resmin sahtesini yaptınız. | Open Subtitles | لقد قمت بتزييف اللوحة التي استخدمت في جريمة فيدرالية |
| GPS sinyallerini bozmanın yerine, onların sahtesini yaparsınız. | TED | عوضا ً عن التشويش على إشارات الـ GPS، أن تقوم بتزييف هذه الإشارات |