| Buradan tamir edemeyiz, bir kaç borunun yer değiştirmesi lazım. | Open Subtitles | لن نستطيع ان نقوم بتصليحها هنا كما ان علينا اعادة برمجةجميع هذة القنوات |
| Bir makine bozulduğunda, birinin onu tamir etmesi gerekir. | Open Subtitles | ,عندما تتعطل الأجهزة فلابد أن يقوم أحدهم بتصليحها |
| Neden araca monteli kayıt kutusunu tamir ettirttiniz? | Open Subtitles | لماذا قمت بتصليحها ؟ بسبب صندوق التحقيقات |
| tamir etmesi için de bir camcı çağırdım. | Open Subtitles | ولهذا أتصلت بالشخص المسؤول ليقوم بتصليحها |
| Bu onun çok sevdiği bir resimdi Sen onun resmi tamir ettirmek isteyeceğini biliyordun | Open Subtitles | اولا انت عرفت انها ستقوم بتصليحها |
| Scottsdale'e gidiyorduk ama arabamız bozuldu ve tamir edilene kadar burada mahsur kaldık. | Open Subtitles | كنا في طريقنا الى سكوتسدايل"، ولكن السيارة" تعطلت ونحن عالقون هنا الى أن يقوموا بتصليحها |
| tamir ettirdim. | Open Subtitles | لقد قُمت بتصليحها |
| Bu yüzden tamir ettirdim. | Open Subtitles | لهذا قمت بتصليحها |
| - tamir edecekmiş. | Open Subtitles | إنهُ يقوم بتصليحها. |