| Hiçbir zaman doğru düzgün tehdit değerlendirmesi yapamayacağız. | Open Subtitles | لا سبيل لأن يكون لدينا الوقت الكافى للقيام بتقييم جيد للتهديد |
| Pekala, müşteri edinme stratejimizi belirledim ve finanslarımızı belirledim, İndirimli Nakit Akışı değerlendirmesi yaptım. | Open Subtitles | على العموم , انتهيت من استراتيجية كسب العملاء وغَلَفت بياناتنا المالية وقمت بتقييم خصم التدفقات المالية |
| Yerde bir birimimiz var, ve yerinde değerlendirme yapıyoruz. | Open Subtitles | . لدينا وحدة ميدانية و نقوم بتقييم فعلى من الموقع |
| İşte bu yeni sınırda yeni bir değerlendirmeye zorlanıyoruz. | TED | ونجبر في هذه الحدود الجديدة على القيام بتقييم جديدٍ. |
| Ekibi değerlendirip göreve hazır hale getireceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتقييم الفريق ووضع مهمات إختبارية لهم. |
| Bir tehdit analizi yaptılar. Kalmamız çok tehlikeliymiş. | Open Subtitles | بعد قيامهم بتقييم التهديد من الخطر ان نبقى هنا |
| Benjamin Franklin uçak gemisinin varışından önce liman güvenliğini değerlendirmek için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا للقيام بتقييم للتهديد بالميناء قبل وصول حاملة الطائرات "بينجامين فرانكلين". |
| Ön travma değerlendirmesini yaptım ve sonra da kocasının odasına gittim. | Open Subtitles | حسناً , لقد قمتُ بتقييم مبدئي للصدمة و بعدها تم إستدعائي لغرفة زوجها |
| Bu durumu dürüstçe değerlendirmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب علينا القيام بتقييم الموقف بمصداقية. |
| Tehdit değerlendirmeleri, liman güvenliği ve diplomatik eğitim yapıyoruz. | Open Subtitles | نقوم بتقييم التهديد ، أمن الموانيء ، والتدريب السياسي |
| Rakibe karşı koreografimizi püskürtmek için yetenek değerlendirmesi yapacağız. | Open Subtitles | وسنقوم بتقييم كامل مهاراتنا لنجعل رقصتنا متناسقة |
| Onun bloğunu FBI'da bir bağlantıya gönderdim, tehdit değerlendirmesi için. | Open Subtitles | لقد أرسلت مدونته إلى جهة اتصال في مكتب التحقيقات الفدرالي للقيام بتقييم مخاطره. |
| Yani bir tehdit değerlendirmesi mi yapmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | اذا تريدين أن تقومي بتقييم كامل للمخاطر ؟ |
| Kitai, fiziksel bir değerlendirme yapmanı istiyorum. Kanında hızla kirlenme görünüyor. | Open Subtitles | أريدك أن تقوم بتقييم جسدي، هناك تلوث سريع في الدم. |
| Eyaletin değerlendirme yapmam için seçtiği hapishanedeki insanlar duyduğum hikâyeler bu insanların yaptıkları. | Open Subtitles | ،كنت أعمل بتقييم حالات السجناء وسمعت قصصًا عمّا أجرموه |
| Şimdi, kapsamlı bir değerlendirme yaptık, ve korkarım ki hemen boşaltmamız gerekecek. | Open Subtitles | لقد قمت بتقييم شامل 00: 07: 44,339 |
| Sokaklarda avare gibi dolaşarak hayatımı değerlendirmeye çalıştım. | Open Subtitles | لدي شئ ظريف جدا في غرفتي قضيت الساعة الأخير أفكر في الشوارع و أحاول أن أقوم بتقييم لحياتي |
| FBI beni psikolojik değerlendirmeye alıyor böylece ben de kendim çalışabilmek için güvenlik belgesi alabileceğim. | Open Subtitles | ومن ثم مكتب التحقيقات الفدرالي أمر بتقييم نفسي لي حتى يمكن أن أحصل على تصريح للعمل من دون رقابة |
| Seni psikolojik bir değerlendirmeye alacaklar. | Open Subtitles | سيبدأون بتقييم حالتك النفسية. |
| Durumu değerlendirip içgüdülerle hareket edeceğiz. Benim içgüdülerimle. | Open Subtitles | سوف نقوم بتقييم الوضع ونتصرف فقاً لغرائزنا |
| Sonra durumu değerlendirip meseleyi ele alacağız. | Open Subtitles | وبعد ذلك سنقوم بتقييم الوضع ونتصرف بناء عليه |
| Şu anda daha çok oyuncu analizi. | Open Subtitles | غالبا أقوم بتقييم اللاعبين في الوقت الحالي |
| Ana şahidi değerlendirmek için. | Open Subtitles | وتقوم بتقييم شاهدك الأساسي |
| Kendisinden okulun değerlendirmesini yapmasını istedim. | Open Subtitles | طلبت منه أن يقوم بتقييم للمدرسة |
| Araştırma sahasını bütünüyle terk etmeden önce birlikte çalışıp değerlendirmemiz mantıklı olur. | Open Subtitles | يبدو هذا عادل، ينبغي أنْ نقوم بتقييم العمل معاً قبل التخلّي عن جانب كامل من البحث. |
| Tehdit değerlendirmeleri, liman güvenliği ve diplomatik eğitim yapıyoruz. | Open Subtitles | نقوم بتقييم التهديد ، أمن الموانيء ، والتدريب السياسي |