| Biliyor olmanın tek açıklaması orada olup olanları görmen. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك كانت بتواجدك هناك ورؤية ما حدث. |
| Burada olmanın gerçek nedenini söylersin artık. | Open Subtitles | اعتقد انك ستخبرني بالسبب الحقيقي بتواجدك هنا |
| Çünkü Will eve geldiğinde senin gitmiş olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أرغب بتواجدك هنا عندما يعود ويل إلى المنزل |
| Babanın senin burada olmanı isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن ان والدك يرغب بتواجدك هنا |
| Sigaralı da, sigarasız da, toplanmamıza katılmana her türlü sevindik. | Open Subtitles | حسنًا، إن كنت مدخنًا أم لا، فأننا سعداء بتواجدك هنا من أجل التجمع. |
| Sigaralı da, sigarasız da, toplanmamıza katılmana her türlü sevindik. | Open Subtitles | حسنًا، إن كنت مدخنًا أم لا، فأننا سعداء بتواجدك هنا من أجل التجمع |
| Burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية بتواجدك هُنا. |
| Maalesef Beyaz Saray'daki işimle senin burada olmanın bir alakası yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، عملي بداخل البيت الأبيض ليس له علاقة بتواجدك هُنا |
| Burada olmanın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب بتواجدك هنا ؟ |
| Ama kesinlikle orada olmanı istiyorum... | Open Subtitles | من الؤكد أنَّي أرغبُ بتواجدك هناك |
| Kardeşim Abbudin'de serbest seçimlere izin veren anayasa değişikliğini sağlayan önergenin imzasında orada olmanı istiyor. | Open Subtitles | يرغب أخي بتواجدك لتوقيع, مذكرة لتعديل الدستور ليسمح بالإنتخابات في (عبودين) |
| Aramızda olmanı isteriz. | Open Subtitles | عظيم سنكون سعيدين بتواجدك |
| Yanımda olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | سعيدةٌ بتواجدك بجواري. |
| - Burada olduğun için çok memnunuz Brad. | Open Subtitles | -نحن مسرورات بتواجدك هنا (براد ) |