| Melodramınızı herkes kadar takdir ediyorum ancak bir açıklama olayı aydınlatabilir. | Open Subtitles | أقدر هذه الدراما مثل غيري لكن التفسير ربما يساعد بتوضيح الأمر |
| Nirrti ve Yu bir açıklama istiyor. | Open Subtitles | على أية حال ، نيرتى و يو يطالبان بتوضيح لما حدث |
| Sana açıklama borçlu değilim, hiçbir şey borçlu değilim. | Open Subtitles | لقد مللت كوني مدانا لك بتوضيح انا لست مدانا لك بشيء |
| Bu işin iki yoldan biriyle biteceğini açıkça belirttim. | Open Subtitles | وقمت بتوضيح أن ذلك ينتهي بإحدى الطريقتان |
| Ben zaten açıkladım Çok iyi Kürklü şey. | Open Subtitles | قمت بالفعل بتوضيح الامر بموضوع الملابس الداخلية |
| Bana bir iyilik yapıp bana bunu açıklar mısın? | Open Subtitles | هلا تفضلت بتوضيح ذلك لي؟ |
| İzin verin açıklığa kavuşturayım. Sizler Moncadalar için hiç çalışmadınız. | Open Subtitles | اسمحوا لي بتوضيح الأمر لم تعملوا من قبل لصالح مونكادا |
| Bodin'in kitabında "Cadı" kelimesinin ilk anlamlarından birini bulabilirsiniz. | Open Subtitles | وجدنا فى بوتين انة اول من قام بتوضيح كلمة " ساحرة |
| Ben her şey netleştiğinde sana açıklama yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بتوضيح كل شيء لك، عندما تهدأ الأمور |
| Hareketlerimizden şüphelendiler ve.. bir açıklama istiyorlar. | Open Subtitles | حتى أنهم ذهبوا للمنزل مطالبين بتوضيح |
| Okul detaylı bir açıklama yapıp, bizi ikna etmek zorunda. | Open Subtitles | ان المدرسة تدين لنا بتوضيح اكثر |
| Ekselansları, bana bir açıklama yapmaya söz vermiştiniz. | Open Subtitles | يا صاحب الجلالة، وعدتني بتوضيح |
| Ama sana bir açıklama yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست مدينة لك بتوضيح لحقيقة |
| "Brezilya, Birleşik Krallık hükümetinden açıklama talep ediyor" | Open Subtitles | "البرازيل تطالب بتوضيح من حكومة الممكلة المتحدة". |
| Tamam, sana bir açıklama borçluyum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بأنني مدين لكِ بتوضيح |
| Bu bir açıklama değil, sadece açıklamanın can alıcı cümlesi. | Open Subtitles | هذا ليس بتوضيح بل كلام فارغ |
| Bu yüzden oyunun inceliklerini açıklama zevkini sana verebileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | بتوضيح أدق قواعد اللعبة له |
| Zoe'nin partneri de ilgilenmedi ve dokuz milimetre ile kendini açıkça ifade etti. | Open Subtitles | شريكة زوي لم تكن مهتمة و فامت بتوضيح هذا الأمر مع رصاصة 9 ملم |
| Ona açıkça "sen yada ailen" diyorsun. | Open Subtitles | وتقومين بتوضيح العاقبة له، إما حياته أو حيواتهم |
| - Ben durumu açıkladım ve tatmin oldular. | Open Subtitles | قمت بتوضيح ما حدث وقد تقبلوا الأمر |
| Rica etsem bana bunu açıklar mısın? | Open Subtitles | هلا تفضلت بتوضيح ذلك لي؟ |
| Öncelikle, en kolay hâlâ gizemini koruyan sorunu açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | سأبدأ بتوضيح السؤال الأول، الأسهل ورغم ذلك الأكثر غموضاً |
| Bodin'in kitabında "Cadı" kelimesinin ilk anlamlarından birini bulabilirsiniz. | Open Subtitles | وجدنا فى بوتين انة اول من قام بتوضيح كلمة " ساحرة |