| Karaciğerinin büyük bir kısmını feda etmem gerekecek ama yenilenmesine yetecek kadarını bırakacağım. | Open Subtitles | أتعلمين ؟ سوف أضحي بجزء كبير من الكبد لكننا سنترك ما يكفي للتوليد |
| Sonra onlar da başkalarını sisteme katıp yenilerin yatırdıkları paranın bir kısmını kendilerine alırken sistemin kurucusu da kendi payını alıyor. | TED | ثم يتم تشجيعهم على تجنيد الآخرين ووعدهم بجزء من المال الذي استثمره هؤلاء الناس، بينما يأخذ المؤسس أيضًا حصة. |
| Mesele sadece o işi yapmak değil, yani onun bir parçası, ama tamamı değil. | Open Subtitles | ليس من أجل القيام بجزء ولكن هذا الجزء ليس الأمر كله |
| Gelecekte bilim adamları ışık frekansı ile beynin bir parçasını kontrol eden bir program yapmayı başardılar. | Open Subtitles | في المستقبل ، العلماء سينتجون برنامج ينتج نمط من ترددات الضوء الذي يتحكم بجزء من المخ |
| Yani bu mikropları diyetinizin bir kısmı ile besliyorsunuz. | TED | لذا فأنت تغذي تلك الميكروبات بجزء من غذائك. |
| Peki ya uyuyup, konuşma ve takılma bölümü? | Open Subtitles | ماذا عن النوم؟ تتحدثين بجزء وتحذفين جزء آخر؟ ماذا عن هذا؟ |
| Bana getirenleri doğrar ve her cesetten bir parçayı kendime saklarım. | Open Subtitles | انا اقوم بتقطيع كل مايصلني واحتفظ بجزء لكل واحد من اجلي |
| Emirlere itaat ettik. Yalnızca cenaze kısmını atladık. | Open Subtitles | ،حسناً، إننا نفذنا الأوامر .فقط وفينا بجزء الجنازة |
| Şunun bir kısmını anladım. Şurada ise Takiyon betimlenmiş. Ama bir alâka kuramadım. | Open Subtitles | أحطت بجزء قليل منها، التاكيونات الموصوفة هنا، لكنّي لم أفهم المقصود منها. |
| Staj programına kaydolman gerekecek, lise tecrübelerinin büyük bir kısmını feda ediyor olacaksın. | Open Subtitles | سيكون عليكِ أن تشتركي فى برنامج التدريب المهني ستضحين بجزء كبير من فترة المدرسة الثانوية |
| Labirent kısmıyla, yemek ama yemiş olmamak kısmını seviyorum. | Open Subtitles | أنا أستمتع بجزء المتاهة وبجزء الأكل بدون أكل |
| Ortalıkta kalın, bir şeyleri toparlamayı teklif ettiniz çünkü büyük ihtimalle yakında öleceğini düşündünüz ve ondan sonra en azından servetin bir kısmını alabilirdiniz. | Open Subtitles | فلقد عرضتى أن تظلى معه وتصححى الاوضاع, لانك توقعتى موته قريبا, وبذلك تحظى بجزء من ثروته. |
| Amacınızın bir parçası hâline getirdiğiniz bir kaçak hakkında rahatsız edici bir söylenti. | Open Subtitles | إشاعة تثير القلق حول هارب وقد أشركته بجزء من الأمر |
| Travmanın her parçası hikayenin farklı bir kısmını anlatır. | Open Subtitles | كل جُزء من إصابات الرضوح يخبرك بجزء مختلف من القصة |
| Benim de başıma geldiğinde nihayet kendimi bir şeyin parçası hissettim. | Open Subtitles | و لاكن عنّدما علمت بأمر، أحسست بجزء من شيء... |
| Ailenden biri karaciğerinin bir parçasını bağışlayabilir. | Open Subtitles | شخص من عائلتك يستطيع ان يتبرع بجزء من كبده |
| Ama bu işlem süresince kızımın eşsiz olan parçasını feda ettim. | Open Subtitles | لكن أثناء ذلك ضحيت بجزء منها كان استثنائيًا |
| Bir veri parçasını alın ve başka bir veri parçasıyla ilişkilendirin. | Open Subtitles | واربطه بجزء آخر من البيانات. إذا، على سبيل المثال، إن كانت لديك بطاقة مترو ومعك بطاقتك البنكية، |
| O kişiliğinin bir kısmı gizliyor ki insanlar ondan korkmasın. | Open Subtitles | يحتفظون بجزء مخفي لأنفسهم حتى لايخيفون الناس بعيداً عنهم |
| Avcı kulübesi kısmı ile bana yardım edersin diye ummuştum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أنك تستطيع مساعدتي بجزء الإستجمام |
| Gövdesinin bir bölümü alt kısmı havada tur attı ve John'un dizlerinin önüne düştü. | Open Subtitles | ... ثم فوجئنا بجزء من جذعه، أسفل جذعه تحديداً يتناثر فى الهواء ليسقط ... تحت ركبة الجندى مباشرة |
| Samantha, sendeki o zımbırtıdan bir parçayı sakladığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنا سمانثا أنها احتفظت بجزء مما على رقاقتك |
| Nörolog her şeyin beyninin etkilenmiş kısmıyla alakalı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | رئيس اطباء الاعصاب قال ان الامر متعلق بجزء الدماغ المتضرر |