| Dışarıdan veri aktarımıyla bedenini kontrol etmek olanaksız. | Open Subtitles | من المستحيل التحكم بجسدك عن طريق ترددات البيانات من الخارج |
| Öfkeni kontrol altına almanın en iyi yolu bedenini kontrol altına almandır. | Open Subtitles | افضل طريقة للتحكم في إنفعالاتك هي عن طريق التحكم بجسدك |
| Seni bana karşı dolduruyor çünkü beni ve vücuduna ve yüzüne yaptıklarımı kıskanıyor. | Open Subtitles | إنها تتلاعب بك لأنها تغار مني. ومن الأمور التي يمكنني فعلها بجسدك ووجهك. |
| Peki ya okyanusa açılırken su vücuduna yaklaştığında deniz seviyesi hafifçe düşmüşse? | Open Subtitles | ماذا إن كان بسيط كالخروج من المحيط و المياه الملتصقة بجسدك تجعل منسوب البحر ينخفض؟ |
| Öfkeni kontrol etmenin en iyi yolu vücudunu kontrol etmektir. | Open Subtitles | افضل طريقة للتحكم في إنفعالاتك هي عن طريق التحكم بجسدك |
| Dışsal müdahalelere son verirsek vücudunda gerçekte neler olduğunu anlayabiliriz. | Open Subtitles | بإزالة أية مؤثرات خارحية سيساعدنا على رؤية ما بجسدك حقاً |
| Denir ki, bir kadın alevler içerisinde yanıyorsa onu yerde yuvarlayıp, üzerini kendi vücudunla örtmelisin. | Open Subtitles | يقولون أنهُ عندما تكون المرأة هائجة من المُفترض أن تطويها على الأرض ، وتُغطّيها بجسدك |
| Kötü habere gelecek olursak, içtiğin alkolün içeriğinde çok fazla etil alkol var, bu vücudundaki kötü formik asidin etrafını saracak ve geriye yapman gereken tek şey kalıyor, gidip işemek. | Open Subtitles | الأخبار السيئة هي أن الكحول الذي شربت للتو يحتوي الكثير من الإيثانول الذي سيرتبط مع هذا ذلك الحمض القذر المتخلل بجسدك |
| Sadece gözlerini kapat. Ve bedenini hisset. | Open Subtitles | فقط اغلق اعينك واشعر بجسدك هذا كل ما تحتاج لتفعله |
| Bir dava uğruna bedenini feda etmişsin, birçok insan yanına bile yaklaşamaz. | Open Subtitles | ضحيتِ بجسدك لأجل هدف، وهذا ما سيفعله مُعظم الناس |
| Niye butch'un da butch'u olup bedenini de saklamıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تكوني أقوى قويات العالم - وتحتفظي بجسدك ؟ |
| Evet, vücuduna iyi bakıyorsun, doktora ihtiyacın olmuyor. Süper. | Open Subtitles | أن تهتم بجسدك هذا يعنى أنك لن تحتاج لطبيب |
| Bu eli vücuduna tekrar monte edersem üzerinde ne gibi bir etkisi olacağını söylemek pek mümkün değil. | Open Subtitles | إنْ أعدت ربطها بجسدك فلا يمكن التنبّؤ بتأثيرها عليك |
| Bence vücuduna özen göstermelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليك أن تعتنى بجسدك |
| Bu rıza formunu imzalayarak, vücudunu asil bir davaya bağışlamış olacaksın. | Open Subtitles | بتوقيعك على استمارة الموافقة هذه ستتبرع بجسدك من أجل قضية نبيلة |
| Öldüğünde vücudunu bilime bağışlarsan beynini Kanada salamı gibi keseceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | إن مُتّ وتبرّعت بجسدك للعِلم أعدك أن أقطع مخك كلحم مقدد كنَديّ |
| Gece donuyorsun. vücudunu alkali tozları boğuyor. | Open Subtitles | برودة فى الليل الغبار الخانق عالق بجسدك. |
| Zehir vücudunda yavaşça ilerliyor ve panzehiri sadece bende var. | Open Subtitles | هناك سم مميت يجرى بجسدك أنا فقط الذى لديه مُضاد السم |
| vücudunda köle olmak ile, ruhunda köle olmak arasında fark var. | Open Subtitles | هناك فرق بين أن تكون عبداً بجسدك وبين أن تكون عبداً داخل روحك |
| Bana yemin ettin, gerekirse beni vücudunla koruyacağına söz verdin. | Open Subtitles | لقد اقسمت لي لقد وعدتني بأن تحميني بجسدك إذا تطلب الأمر ذلك |
| Hem de tüm vücudundaki lekeleri temizledikten sonra mı? | Open Subtitles | بعد أن عالجت كل بثرة جديري المائي بجسدك الجاحد؟ |
| Çok iri ve gelişmiş bir vücudun var. Gurur duymalısın. | Open Subtitles | أنت ضخم و جسدك ينمو جيداً يجب ان تفخر بجسدك |
| Sadece kollarla değil, tüm bedeninle sallamalısın. | Open Subtitles | لا تلوح بذراعيك و إنما بجسدك |
| Kalkanınızı yukarıda tutun. Çarpışmayı tüm vücudunuzla karşılarsınız. | Open Subtitles | ابق يدك الحاملة للتُرس مرفوعة، وستمتصّ الصدمة بجسدك كاملًا. |