| Senin DNA'nın yan evde yaşıyor olması çok tuhaf olacak. | Open Subtitles | سيكون من الغريب جداً أن يكون أحد أطفالكِ يعيش بجوارنا |
| Ama kendisi yan taraftaki manavda çalışıyor. Spencer beni içeri tıkmıştı, sabıkama işlenen o yatış. | Open Subtitles | ولكنه يعمل فى المتجر بجوارنا,قلت لكم سبنسر هو من قبض علىّ فى آخر عملية, وانا مراقب من يومها |
| yanımızda olmayan, ama olması gereken kişiyi. | TED | والشخص المفقود الذي عليه أن يقف بجوارنا. |
| Tam yanımızda! Şu anda! Gerçekten çok yakındı. | Open Subtitles | إنه بجوارنا تماما لقد كان هذا قريبا للغاية |
| Kevin, bunlar Sean ve Clare. Üç ev yanımıza taşındılar | Open Subtitles | (كيفن)، هؤلاء (شون) و (كلير) لقد انتقلوا لثالث بيت بجوارنا |
| Sürekli yanımızdan geçen Dünya'ya Yakın Cisimlerin var olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا وجود هذه الأجسام قريبة من الأرض تحلق بجوارنا طول الوقت |
| Dışarıdaydım ve nasıl gittiğine gelince yan dairedeki yaşlı paratoner beni bilgilendirdi 30 gün daha ayrılmayacağını söyledi. | Open Subtitles | و الأمر هو أن العجوز بجوارنا تعلمني أنها لن تغادر قبل 30 يوم |
| Şey bu dükkanın sahibi olan adam ben annemin yan komşusuydu. | Open Subtitles | حسنا الرجل الذي يستعمل لإمتلاك هذا الدكان كان يقطن بجوارنا أنا وأمي |
| Hey, Bud. Lucy ve küçük Ricky yan tarafa taşındılar. | Open Subtitles | بّاد , يبدو أن لوسي و ريكي الصغير قد إنتقلوا للعيش بجوارنا |
| - yan komşunun tuhaf oğluydu aslında ama Kenneth Phil'e hayranlık duyduğundan ona kıyamazdı hiç. | Open Subtitles | كان هو الولد اللطيف الذي يعيش بجوارنا مم، الولد الغريب الذي يعيش بجوارنا لكن فيل دائما ما كان لطيفا معه |
| Yani yan evde oturuyor, ondan yakınını bulamazsın. | Open Subtitles | ،حسناً، إنه يعيش بجوارنا .فلا يُمكنكِ أن تكونين أقرب من هذا |
| O iğrenç insanların yan komşumuz olacağını düşününce tüm gece uyuyamadım. | Open Subtitles | لم أستطع النوم طوال الليل أفكر بشأن هؤلاء الأشخاص البغيضين الذين سيعيشون بجوارنا |
| yanımızda bu seksi süper star olduğu için şanslıydık. | Open Subtitles | كنا محظوظين ان لدينا هذا المطرب المثير بجوارنا |
| Bizim yanımızda yer alıp geleneklerimizi öğreneceksiniz. | Open Subtitles | سوف تأخذون أماكنكم بجوارنا وتتعلمون تقاليدنا |
| Sevdiklerimizi. Ömür boyu yanımızda olacağını sandıklarımızı. | Open Subtitles | ممن أحببناهم، من ظننا أنهم سيكونون بجوارنا للأبد |
| - Hadi bakalım gidiyoruz ...yanımızda olan arkadaşlara. | Open Subtitles | -هيا لنذهب الذين يتواجدوا بجوارنا مهما كانت الظروف |
| Sonra da tayfasının çoğunluğu ile gemisini yanımıza refakatçi versin diye dil dökeceğim. | Open Subtitles | وبعدها أحاول إقناعه كي يعين أكبر رجال طاقمه وسفينته، ليبحر بجوارنا ... |
| Biliyor musun, yanımıza taşınmanıza sevindim. | Open Subtitles | أتعرف، أنا سعيدة أنكم أنتقلتم بجوارنا |
| Sence neden evlendikten sonra Laurent'la yanımıza taşınmanı istedik? | Open Subtitles | (لم تظنين بأني و (لورانت جعلناكِ تنتقليّن للعيش بجوارنا بعد زواجك؟ |
| yanımızdan geçerken bir uzay gemisi göktaşı ile buluşabilir. | Open Subtitles | عندما تمرّ بجوارنا يمكن أن تلتقي مركبة الفضاء بالكويكب |
| Ve Sue, üzerinde bir fahişe kıyafetiyle yanımızdan geçti ve sevgilim de peşinden gitti. | Open Subtitles | ومن ثم تسير بجوارنا تلك العاهرة متناسقة الجسد ومن ثم يتبعها مباشرة عند الباب... |
| Evet, normal uzaya çıktığımız anda direk yanımızdan geçeceklerdir çünkü bizim ışık-altı motorlarımız ışık hızına ivmelenecek kapasitede değil. | Open Subtitles | نعم ، لكنهم سيمرون بسرعة فائقة بجوارنا بمجرد خروجنا من الفضاء الفائق لأن محركاتنا الثانوية لا يمكنها مجاراة سرعة الضوء أو حتى الإقتراب منها |
| Karşıda oturan yaşlı kadının cadı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أن السيدة الكبيرة في السن التي تقطن بجوارنا هي ساحرة |