| Senin böyle olduğunu biliyordum. yanımda durduğunu gördüğüm an bunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت انك ستكون هكذا منذ اللحظة التى رأيتك فيها تقف بجوارى |
| Çünkü ilk kez yanımda duran kişinin gitmek isteyeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | لأننى للمرة الأولى أخاف أن يقرر الشخص الذى بجوارى الرحيل |
| "yanımda dur, Gopal." kalbim durabilir... ve tansiyonum? | Open Subtitles | خليك بجوارى يا جوبال قلبى ونبضى ممكن يتوقف عن النبض |
| Büyük Cami'nin yanında otururken bir Mevlevi yanıma geldi. | Open Subtitles | ذات مرة كنت جالساً بجوار مسجد كبير ، فمر شيخ بجوارى |
| yanıma oturdun ve pantolonun yarısını çıkardım. | Open Subtitles | أنت جلست بجوارى و خلعت أغلب بنطالك |
| Ardından tekrar, uçağında ön tarafında, yan tarafa doğru bir bomba daha patladı. Mermiler, yanımda ayak duran mühendisi kolundan yaraladı. | Open Subtitles | وأصابت الشظايا ذراع الضابط المهندس الذى جالساً بجوارى |
| Şu anda yanımda olmak hiç güvenli değil. | Open Subtitles | أنا لست شخص آمن بالمرة لتكونى بجوارى فى هذه اللحظة |
| Ve şu anda, yanımda oturan bu adam endişelenecek bir şey olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | و على الرغم من هذا ، فإن الرجل الذى يجلس بجوارى يقول أنه لا يوجد أى شىء لنقلق بصدده |
| Yani yanımda olursan her şey çok daha iyi olacaktır benim için. | Open Subtitles | لذا ستكون الأمور أفضل بكثير , إن كنتِ بجوارى |
| Bazen seni neden yanımda tutuyorum merak ediyorum. | Open Subtitles | فى بعض الاحيان اتسائل لماذا ابقيك بجوارى |
| Takside yanımda oturuyordu. - Endişelenmeyin. | Open Subtitles | لقد جلس بجوارى فى التاكسى لا تقلقى , لقد قال الكابتن |
| Askerlerim, bunca yıl yanımda olduğunuz için size minnettarım. | Open Subtitles | أيها الجنود , شكراً لوقوفكم بجوارى طوال تلك السنوات |
| Yardıma ihtiyacım olduğunda yanımda oldun. | Open Subtitles | لقد إحتجت للمساعدة , و أنت تواجدتى بجوارى |
| Eğer yanımda oturup gidiyoruz Bak, eğer, Şu anda bilmeniz gerekir. | Open Subtitles | اذا كنت ستجلس بجوارى انا اريد ان اعلم الان |
| yanımda kal evlat ve eğil. | Open Subtitles | .... خليك بجوارى يا فتى وابقى منبطحا ... |
| Eğer bedenleri benim yanımda bulunamadıysa, tutsak olabilirler. | Open Subtitles | إذا لم تكن أجسادهم بجوارى فهم سجناء بالتأكيد . |
| - Tam senin yanında duruyorum. - Tam benim yanımda duruyor. | Open Subtitles | إننى أقف بجوارك إنه يقف بجوارى |
| - Yakın olmayı istemek? - yanımda sıcak bir beden istemek. | Open Subtitles | ان اكون قريبة و اشعر بجسد دافئ بجوارى |
| Buraya gel ve yanıma uzan. | Open Subtitles | تعالى هنا بجوارى |
| -Heyecanlıysan yanıma otur. | Open Subtitles | اجلسى بجوارى ان كنت عصبية |
| Güneşin vadiyi uyandırmasını izlerken en eski, en harika, en uzun-kayıp arkadaşım yoldan yürüyerek yanıma geliyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | و عندما رأيت الشمس أشرقت ...فى الوادى شعرت على الرغم من كبره ...و عظمة السمكه اننى فقدت صديق كان عليه ان يمشى الطريق لا يرى, بجوارى |