| Ama o oraya geldiği zaman biz onu bir orduyla karşılayacağız. Yanımdan hiç ayrılmayın. | Open Subtitles | لكننا سنقابلة بجيش عندما يأتى أبقا بقربى |
| Aşçılardan kurulu bir orduyla bile Londra'yı ele geçirebilirim. | Open Subtitles | ويمكنني الاستيلاء على لندن بجيش من الطهاة |
| Sana sadakat sözü verdim... sana dünyaya hükmedecek bir ordu sözü verdim... sen bana -tatmin olma- sözü verdin! | Open Subtitles | لقد وعدتك بالولاء لك لقد وعدتك بجيش كي تحكم العالم وأنت وعدتني بأن أحقق انتقامي منها |
| Tam bir ordu bekliyordunuz. Hastanesi ve helikopterleri olan bir ordu üssü bekliyordunuz. | Open Subtitles | كنتم تأملون بجيش كبير وطائرات مروحيه و مستشفى ميدانى |
| Komik görünüyordu, fakat güçlü Mekke ordusuyla kuşatılmış olan Müslümanlar erkek ya da kadın herkesin öldürüleceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | كان مشهدا دراميا ولكن وهم محاطون بجيش مكة القوى كان المسلمون يتوقعون أن يقتلوا عن اّخرهم برجالهم ونسائهم |
| Ben Birleşik Devletler Ordusu 209'uncu Hava İndirme Özel Kuvvetler biriminde hizmet verdim. | Open Subtitles | أنا خدمت بجيش الولايات المتحدة الـ 209 وحدة القوات الخاصة , المحموله جوا |
| Ya cehennem ordusuna katılırsın, ya da kadın ölür işim bitince tabi. | Open Subtitles | أما تلتحق بجيش الجحيم او تموت هى بعد ان افعل |
| Elf ordusunda ve Yüce Divan'da kadın kumandanlarımız var. | Open Subtitles | ثمة قائدات إناث بجيش الجان، ونسوة بالمجلس الأعلى. |
| Ruanda'dan, yardımsever ajanslar isyancı Tutsi ordusunun keskin yükselişinin, | Open Subtitles | وفي رواندا تقرير الوكالات الإنسانية ذلك تقدّم سريع بجيش التوتس الثائر |
| Bunun gibi bir orduyla, dünyaya yeniden şekil verebilirsin... adaletsizliğin kökünü kazıyabilirsin. | Open Subtitles | بجيش مثل هذا، يمكنكِ صياغة العالم في شكل جديد يمكنكِ أن تستأصلي الظلم |
| Oğlunuzun kuzeylilerden oluşan bir orduyla güneye ilerlediğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل علمت أن ابنك يسير بجيش من الشماليين ويتجه به جنوباً |
| - Oraya bir orduyla gidersen savaş açılır. | Open Subtitles | اذا ذهبت إلى هناك بجيش سيكون إعلاناً للحرب |
| - Oraya bir orduyla gidersen savaş açılır. | Open Subtitles | اذا ذهبت إلى هناك بجيش سيكون إعلاناً للحرب |
| Tek başına mı gelecek yoksa koskoca bir ordu ile mi gelecek onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان سيأتي بمفرده أو سيأتي بجيش |
| Hannibal fillerle savaşan bir ordu ile savaşa giden bir generaldi. | Open Subtitles | هانيبال كان جنرال وذهب إلى الحرب بجيش حارب مع الأفيال |
| Tarihi istediği gibi değiştirecek bir ordu kurarak daha izole olabilir. | Open Subtitles | أكثر عُزلةً ، يبني و يتحكّم بجيش سيصنع التاريخ بطريقته. |
| Ben yalnızca Arkadyalı'nın efsunlu canavarlar ordusuyla altını üstüne getirdiği kasabaları ve halkını düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اهتم فقط بالمدن والمواطنين الاركاديون فى وضعيه الاهدار بجيش من الوحوش المسحوره |
| Konferans bir güvenlik ajanı ordusuyla dolu olacak. | Open Subtitles | المؤتمر سيكون محاط بجيش وكلاء الأمن ومليء |
| Çiftçiler ordusuyla ne yapacağız ki? | Open Subtitles | ما الذي من المفترض أن نفعله بجيش من المزارعين؟ |
| Görünüşe göre, yıkım eki Chengyi şehrine ulaştığında 30.000 kişilik Qi Ordusu ilerleme fırsatını ele geçirecek ve dünyayı kaosa sürükleyecek. | Open Subtitles | على ما يبدو حملة هدم مرة واحدة تصل إلى مدينة شانجي جيش كي سيغتنم الفرصة للزحف في بجيش من ثلاثون الف |
| ..bizim karsımızda olan kendi ailesinin ordusuna katıldıysa. | Open Subtitles | وإلتحق بجيش معادي وقادهُ ضد عائلته, |
| Sen, Magadha ordusunda asker misin? | Open Subtitles | أنت، محارب بجيش ماغادا؟ |
| Usta Sıçan'ın ordusunun savaş başlıkları. Ne kadar da küçükler. | Open Subtitles | "خوذات المعركة الخاص بجيش المعلم "الفأر إنها صغيرة جدا |
| İşte görüyorsunuz... böylece On İki Maymun ordusunu tarihin sayfalarına geçireceğimi... daha benim aklımın köşesinden bile geçmemişken o biliyordu. | Open Subtitles | لذى انت تراها ، تعرف بأننى سأخرج بجيش القرود الاثنا عشر للوجود قبل ان افعل ذلك حتى |