| üzgünüm tatlım ama benim gerçekten profesyonel birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | صعب آسف عزيزتي، أنا فعلاً بحاجة إلى شخص يكون محترف |
| Bu yüzden yerimi alacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لهذا السبب انا بحاجة إلى شخص يواصل عملي بعدي |
| O zaman bayrak yarışında, sopayı vermek önemli olduğu için, açıkça sopayı verme sorumluluğunu alacak birine ihtiyacımız var. | TED | وفي سباق التتابع، بما أن تسليم العصا هو أمر مهم، فإننا بحاجة إلى شخص مسؤول لتسليم العصا. |
| Sahte kitabımızı satacağımız Rus çetesini geçmek için birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شخص نستطيع أن ندخل من خلاله للمافيا الروسية لنبيع كتابنا الزائف |
| Teşkilata yeni bir direktör atadığınızda sizin çıkarlarınızı koruyacak birine ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | عندما تُعين مديرا جديدا للوكالة ستكون بحاجة إلى شخص يعمل لصالحك |
| Onun güçlü, sert ve kalpsiz birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه بحاجة إلى شخص ما صلد وقاسى , وبلا قلب |
| Sen iyi bir insansın. Konu şu ki, bize biraz daha güvenilir biri lazım. | Open Subtitles | أنت شاب لطيف، لكننا بحاجة إلى شخص أكثر جـديـه |
| Fakat onun gibilerin yapmak istemeyeceği işleri yapacak birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | ولكنك بحاجة إلى شخص مستعد لفعل الأشياء أناس مثلها لا تفعلها |
| Sevebileceğim birine ihtiyacım var. Ayak uyduracağm değil. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شخص يمكنني حبه لا أن أتساير معه |
| Ama içeride birine ihtiyacım var, güvenebileceğim birine. | Open Subtitles | لكن أنا بحاجة إلى شخص في الداخل شخص يمكنني الوثوق به |
| Doğum bölümünü yönetecek birine ihtiyacım var kadın hastalıkları hastalarımı da. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى شخص يدير الأمور الخاصة بالخصوبة، |
| Burayı gerçek anlamda idare edecek birine ihtiyacımız var, yoksa ortada ne biz kalacağız ne de bu hayvanlar. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شخص يستطيع حقاً تحمل مسؤولية هذا المكان إما نحن وهذه الحيوانات هالكون |
| Hayır, sanmam. Tarafsız birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | كلا، لا أظن هذا، نحن بحاجة إلى شخص محايد |
| Bu bok hakkında bilgisi olan, birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | -نحن بحاجة إلى شخص يعرف عن هذه الامور -اين؟ |
| Sanırım iradenizi yazacak birine ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أنك ستعمل بحاجة إلى شخص لكتابة إرادتك. |
| Yani, bu süreçte serdümen olacak birine ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | لذا... ستكونون بحاجة إلى شخص ليكون أمين مخازن في هذا الوقت |
| Sizin mevkinizde genç bir kadının kendisini koruyacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إمرأة شابة في منصبك بحاجة إلى شخص لحمايتها. |
| Evet, bunun için benden bile zeki birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | أجل، إنه بحاجة إلى شخص أذكى مني للتوصل إليه |
| Bence sadece konuşacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد بأنه بحاجة إلى شخص ليتحدث إليه. |
| Frank emekli oldu. Size biri lazım. | Open Subtitles | فرانك تقاعد عن العمل و أنت بحاجة إلى شخص ، و أنا ستحقه |
| Bu yüzden şeyhin yapmayacağını yapacak biri lazım. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو بالضبط لماذا نحن بحاجة إلى شخص الذي سيعمل ما سيفعل شيخ لا. |
| Yolları gerçekten bilen birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنتَ بحاجة إلى شخص ما يعـرف الطُــرق حقـاً |
| İyi şanslar o zaman. Bilgiler iyi saklanıyor. Orada söz sahibi olan rütbeli birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | هذا مستحيل, أنت بحاجة إلى شخص ذو رتبة عالية و له القدرة ذلك |