| Başarılı bir balo için yardıma ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت بحاجة إلى مساعدة إن أردت إقامة حفل ناجح |
| Benim tiz notalar için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لستُ بحاجة إلى مساعدة في ضرب تلك النغمات العالية |
| Ana kamp, acil Yardıma ihtiyacımız var. Lütfen cevap verin. | Open Subtitles | قاعدة المعسكر ، نحن بحاجة إلى مساعدة أجيبوا من فضلكم |
| Yardıma ihtiyacımız var. Yardıma ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة إلى مساعدة. نحن بحاجة إلى مساعدة |
| Aklıma senin ev ödevinde yardıma ihtiyacın olduğu için damarlarımda küçük robotların dolaştığını getirmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إبعاد عقلى عن الواقع الحالى أن لدي روبوتات صغيرة تمر فى عروقى لأنك بحاجة إلى مساعدة فى عملك |
| İşte tam bu sırada yapacağız. Fakat yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | عندها سنفعل ذلك ولكنّكِ بحاجة إلى مساعدة |
| Tembel olan gözünün biraz yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | عينك الخاملة بحاجة إلى مساعدة صغيرة فحسب |
| Eğer Yardıma ihtiyacınız varsa emrinize amadeyim. | Open Subtitles | اذا كنتم يا أصحاب بحاجة إلى مساعدة انا هنا لأجلكم |
| yardıma ihtiyacım yok. Özellikle senin gibi birinden. | Open Subtitles | ،لستُ بحاجة إلى مساعدة .وبخاصّةً من شخصٍ مثلك |
| Ve ben... Anneme gittim ve yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim ona. | Open Subtitles | ذهبت إلى والدتي وأخبرتها بأنّي بحاجة إلى مساعدة. |
| Evet biliyorum ama bu konuda yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم أعرف ولكن أنا بحاجة إلى مساعدة على هذا. |
| O zaman derhal işe koyulun. Yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسناً، أعمل على ذلك، ثم نحن بحاجة إلى مساعدة الآن. |
| Atlar ahırdan kaçıyor. Yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الخيول مُطلقة بالحظيرة نحن بحاجة إلى مساعدة |
| Evet, burada bir avuç hapçı berduş var. Haneme tecavüz ediyorlar. Yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نعم، لدينا مجموعة من المشردين المدمنين يعتدون على فنائنا ونحن بحاجة إلى مساعدة |
| Asıl önemli olan yardıma ihtiyacın olduğunu fark etmen ve destek istemen. | Open Subtitles | المهمّ هنا أنّكِ أدركتِ أنّكِ بحاجة إلى مساعدة وقد وصلتِ إليها. |
| Şu anki gibi. yardıma ihtiyacın olursa, bana haber ver. | Open Subtitles | مثل الآن، إن كنتِ بحاجة إلى مساعدة في أيّ شي فعرّفني. |
| Yolunu bulmak için biraz yardıma ihtiyacı var hepsi bu. | Open Subtitles | إنه بحاجة إلى مساعدة بسيطة وحسب في التماس طريقه |
| Kızlar, babanızın yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسناً يا فتيات, يا فتيات أباكن بحاجة إلى مساعدة |
| Yardıma ihtiyacınız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك بحاجة إلى مساعدة. |
| Tamam, Snart'ın yardımına ihtiyacımız var diyorsan öyledir. | Open Subtitles | غرامة. أنت تقول أننا بحاجة إلى مساعدة سنارت ، نحن بحاجة إلى مساعدته. |
| Bazen insanların biraz yardıma ihtiyacı olur. | Open Subtitles | أحياناً الناس بحاجة إلى مساعدة صغيرة فحسب,أتعلم؟ |
| Acil desteğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى مساعدة. أوكي؟ فيأسرعوقتممكن! |
| Belki de yardıma ihtiyaç duyduğu bir şey. | TED | أو الإشارة إلى أنه بحاجة إلى مساعدة في شيء ما. |
| Torbacın sana yardım alman gerektiğini söylüyorsa yanlış bir şeyler var demektir. | Open Subtitles | أنت تعرف الأشياء قد أصبحت سيئة عندما الخاص بك تاجر مخدرات يخبرك كنت بحاجة إلى مساعدة. |