| hangisi aydınlatıcı yol yada ölümcül yol hayatın,ta kendisi. | Open Subtitles | تنير الطريق المؤدّي إلى الموت والذي، يُعتبر بحد ذاته, حياة. |
| Bu kara parçasındaki en büyük ipucu kara parçasının ta kendisi. | Open Subtitles | لكن الدليل الأكبر في المنظر الطبيعيّ هو المنظر بحد ذاته. |
| Bu mümkün çünkü bir şeyin yanlış olduğunu bilmek başlı başına anlamlı bir bilgidir. | TED | وهذا ممكن لأن معرفة أن خطأ ما هو بحد ذاته معلومة مفيدة بالنسبة لنا. |
| Ruby, insanın evliliğe ayak uydurması başlangıçtaki fazladan engelleri saymadığı başlı başına bir iştir. | Open Subtitles | هيئي نفسك للزواج يا روبي، انه وظيفة بحد ذاته بدون افتراض عقبات اضافية فى البداية |
| kendi başına ayakta durabilen, kendine has tarihi olan bir dünya yaratma fikri gerçekten oldukça yeni ve orijinaldir. | Open Subtitles | فكرة خلق عالم كامل يتجسد بصورة عالم قائم بحد ذاته يمتلك تاريخا خاصا به، لهي فكرة جديدة بوضوح وأصيلة تماما |
| Cin bunların etkisini kendi başına gayet iyi yapar. | Open Subtitles | الـ " جين " يمكن أن يكون منهكاً بحد ذاته |
| Sanki şeytanın ta kendisi beni kontrolüne almıştı. | Open Subtitles | كان الأمر كما لو أنّ الشيطان بحد ذاته سيطر عليّ. |
| Bu da endişelenmek için sebebin ta kendisi zaten. | Open Subtitles | وهو أمر بحد ذاته مدعاة للقلق |
| Aşk; hiç kimsenin kaybetmediği başlı başına bir mükâfattır. | Open Subtitles | بدون تفكير. الحب بحد ذاته هو جائزته. لا أحد يفوز, لا أحد يخسر. |
| - Bu da başlı başına bir kabahat. - Ah Willoughby. | Open Subtitles | ـ وهو أنتقاد بحد ذاته ـ حقاً يا ويلوبي |
| Bu başlı başına bir haber, değil mi? Geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | وهذا خبر بحد ذاته شكرا لحضوركم |
| Bu iş bile başlı başına ne yaptığımızı ortaya koyuyor. | Open Subtitles | ذاك بحد ذاته يبرر ما كُنا نفعلهُ هُنا |
| Tasvirin bile başlı başına suç! | Open Subtitles | هذا الشَّبه جريمة بحد ذاته. |
| Seks kendi başına muhteşem olabilirken, aşk tam olarak... | Open Subtitles | الجنس يمكن أن يكون جيد تماما بحد ذاته ...في حين أن الحب هو |
| Kanıt yokluğu kendi başına bir kanıttır. | Open Subtitles | عدم وجود ادله بحد ذاته دليل |
| - Bu da kendi başına mutlu zamanların geldiğini gösteriyor. | Open Subtitles | -وهذا بحد ذاته يبشر بأوقات سعيدة قادمة |
| Her biri kendi başına güçlü birer düşman. | Open Subtitles | كل واحد منهم قوي بحد ذاته |
| kendi başına hiçbir şeyi kanıtlamaz. | Open Subtitles | - بحد ذاته لا يثبت شيئاَ |