| İnsan dostlarını nasıl dikkatli seçiyorsa, kelimelerini de öyle seçmeli. | Open Subtitles | يجب على المرء أن يختار كلامه بحرص مثلما يختار أصدقاءه |
| O tonu bana karşı bir daha kullanırken çok dikkatli olmanı öneririm. | Open Subtitles | كُنت لأنصحك أن تفكر بحرص قبل أن تستخدم هذه اللهجة معي مُجدداً |
| İnanıyorum ki, dikkatli şekilde tanımlar ve gelişirsek gelecek nesil Afrikalı liderler ve bu gelen dördüncü nesil Afrika'nın ve aslında dünyanın gördüğü en muhteşem nesil olacak. | TED | أنا مؤمن بأنه إذا حددنا ونَمَّيْنَا بحرص الجيل القادم من قادة أفريقيا، فإن هذا الجيل الرابع الذي بدأ بالبروز سيكون أعظم جيل شهدته أفريقيا بل والعالم أجمع. |
| Demek katiller şablon yapmak için kazmayı dikkatlice cilde batırmış. | Open Subtitles | اذا القاتل يغرز معول الثلج بحرص فى الجلد ليصمم النمط |
| Buradaki sol taraftaki resimde bir mercandan bir parça aldım, dikkatlice parlattım ve optik görüntüsünü aldım. | TED | في الصورة على اليسار، أخدت شريحة من مرجانة، و قمت بتلميعها بحرص و أخذت صورة مقطعية. |
| Kablosunun çıkmış olduğunu gördüm ve dikkatle kablonun öteki ucunu aramaya başladım. | Open Subtitles | فلقد لاحظت أن السلك الخاص بها واضح لذا تتبعته بحرص نحو المصدر |
| O video kameralara dikkat edin çocuklar. | Open Subtitles | احملوا كاميرات الفيديو بحرص أيها الأطفال |
| Seni endişelendiren şey; herkesin sana çok dikkatli davranacağıdır. | TED | لكن أنك قلقة من أن الجميع سيعاملونك بحرص بالغ. |
| Kuantum geleceğini inşa ederken; dikkatli ve sorumlu davranmak zorundayız. | TED | يجب أن نخطو بحرص ومسؤولية لأننا نبني مستقبلنا الكمي. |
| Biz bu meseleye biraz daha dikkatli eğildik, ve şimdi size verileri göstereceğim. | TED | ولذلك نظرنا في الأمر بحرص أكثر، و سوف أريكم البيانات الآن. |
| Rollerini biraz fazla dikkatli oynuyorlar gibi gelmedi mi? | Open Subtitles | ألا يبدو لك أنهم يلعبون هذا الدور بحرص أكثر من اللازم ؟ |
| Rollerini biraz fazla dikkatli oynuyorlar gibi gelmedi mi? | Open Subtitles | ألا يبدو لك أنهم يلعبون هذا الدور بحرص أكثر من اللازم ؟ |
| dikkatli olmalısın. Yük kaldıracak bir yapı değildir. | Open Subtitles | عليك أن تتحرك هنا ، بحرص شديد هذا ليس هيكلاً ، لتحميل الأثقال |
| O bir fiil. Ve İnterneti kullandığınızda eğer yeterince yakından ve dikkatlice dinleyip izlerseniz bilginin size birşeyler söylediğini keşfedeceksiniz. | TED | أنها فعل. وعندما تدخل فيها، إذا كنت تستمع بحرص وعن قرب بما يكفي، ما ستكتشفه أن تلك المعلومات تقول لك شيئاً ما. |
| Müşterek dostumuza bu evin taşlarını dikkatlice saydığımızı ve hâlâ hangilerinin bize ait olduğunu bildiğimizi söyleyin. | Open Subtitles | .. أخبري صديقتنا المشتركة .. أننا أحصينا الأحجار بحرص في هذا المنزل وأننا نعلم أيهم التي لا زالت ملكنا |
| Buffy, bunları dikkatlice okudum. Hata olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بافي , لقد قرأت هذا الأشياء بحرص ولا يوجد الكثير من هامش للخطأ |
| Simdi resimleri dikkatlice asagiya indirip onlari çerçevelerinden çikar. | Open Subtitles | الان , انزل اللوحات بحرص شديد اخلع عنهم الاطار |
| Ama işimizi dikkatle yaparsak, merak edilecek bir konu yok. | Open Subtitles | ولكن إن تمت الأمور بحرص فلن يكون هُناك داعي للقلق. |
| Şimdi hanımefendi, gözünüzü sihirli toptan ayırmayın. dikkatle seyredin. | Open Subtitles | الآن يا سيدتي ابق عيناكِ على الكرة وراقبِ بحرص |
| Her kim olursa olsun köye tehlike arz eden kişilere dikkatle yaklaşmışımdır yalnızca. | Open Subtitles | أنا أعامل أي أحد يشكل تهديداً على القرية بغض النظر عن العشيرة التي ينتمي إليها بحرص شديد |
| Acha, tasiyoruz bunlari tamam ofisime goturun dikkat edin pahali seyler onlar is nedir? | Open Subtitles | ارك نحن فى حجره المخزن حسنا, ضعوها فى مكتبى بحرص انها غاليه حسنا , ليست غاليه بالنسبه لى |
| İlkel bir devler ırkı tarafından özenle işlendiler, namıdiğer Kikloplar tarafından. | TED | فقد صُنعت بحرص من قبل جنس من العمالقة البدائيين، يُدعون بذوي العين الواحدة. |
| Bana bir iyilik yap, Yavaş sür. | Open Subtitles | فقط اصنعي لي معروفا أخيرا قودي بحرص |
| Beni çok iyi dinle. Olay mahalinde bir miktar eroin buldular. | Open Subtitles | أستمع, بحرص جدا جدا لقد وجودوا مخدرات فى مسرح الجريمة |