| Eylem sinemada sona erdi ve orayı ateşe verdik. | Open Subtitles | وأنتهى بنا الحال إلى السينما فقمنا بتكسيرها ثم بحرقها |
| O eller tabloyu almak için birini öldürdü... ve bunu öğrendiğimizi anlayıp tabloyu ateşe verdi. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل ليضع يده على تلك اللوحة وقام بحرقها فور معرفته اننا نلاحقه |
| Kişinin sunağı kuşsa rahip, kuşun başını ayıracak, kanatlarını koparacak ve sunağın üzerinde yakacak. | Open Subtitles | اذا تقدّمت حمامة للتضحِية يجب على الكاهن أن يفصل رأسها وأن يقتلع جناحيها وأن يقوم بحرقها على المذبح |
| Bir gün birileri onu yakacak. | Open Subtitles | يوم ما سيقوم شخص ما بحرقها |
| Onu yakarım... Hem de içindekilerle beraber. | Open Subtitles | اذا رأيت هذه السيارة مجدداً في المنطقة المحظورة سأقوم بحرقها هي ومن فيها |
| Eğer beni takip eden bir martı bile görürsem hepsini yakarım. | Open Subtitles | وإن رأيت مجرد طيور نورس تتعقبني فسأقوم بحرقها جميعاً |
| Fakat yıldızları yakmakla meşgul olduğundan bir şey görebildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنه إنشغل بحرقها ولا أظنها رأت شيئاً منها |
| Karım bunu ateşe atabileceğimi düşünüyor. | Open Subtitles | لقدإقترحتزوجتيأنأقوم بحرقها... |
| Daha sonra da alanı ateşe ver. | Open Subtitles | ومن ثم قم بحرقها. |
| - Juliette. - ateşe vermiş. | Open Subtitles | جولييت قامت بحرقها |
| ateşe vermiş. | Open Subtitles | قامت بحرقها |
| Hadi! Burayı yakacak! | Open Subtitles | هيّا، انه سيقوم بحرقها |
| Hitler'in boktan tablolarını alırım ve yakarım. | Open Subtitles | اشتريت لوحات (هتلر) التافهة وقمت بحرقها |
| Lorenzo yakmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | بينما يهدد (لورنزو) بحرقها عن بكرة أبيها؟ |