| Ulusal Muhafızlar tarafından alınan sert önlemlerin ülkede devam eden yağmanın engellenmesinde 3. gecede başarısız olmasının ardından Başkan gün batımından şafağa kadar sürecek zorunlu sokağa çıkma yasağı ilan etti. | Open Subtitles | الرئيس أصدر أمرا بحظر التجوال في المساء بعد فشل الجيش في حملته لفرض النظام ضد أعمال النهب لليلة الثالثة في أنحاء البلد |
| Politik konularda bile, Sözde "seyahat yasağı" konulan sekiz ülkeden üçünün Afrika ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? | TED | حتى في الشؤون السياسية، هل تعلمون بأن ثلاث من أصل ثمان دول ضن ما يُسمى "بحظر السفر" هي دول أفريقية؟ |
| Aksi halde, Sokağa çıkma yasağı yürürlükte kalır. | Open Subtitles | "أمّا بالنسبة للباقين، فسيبقى العمل بحظر التجوّل في المنطقة" |
| Güzel tablolardan oluşan nefis geleneği ayrıca dansı ve tarihi belge yazımını yasakladı. | Open Subtitles | وأنهى على التراث العظيم للوحات الفنية الجميلة .. أيضاً قام بحظر الرقص وحظر كتابة الوثائق التاريخية |
| Pek belli değil. Avrupa Birliği GDO'ları yasakladı, uzun erimli güvenlik araştırması da yapılmış değil. | Open Subtitles | ذلك غير واضح لقد قام الإتحاد الأوروبي بحظر الكائنات المعدلة وراثيا |
| Bugün itibariyle, McKinley Lisesinde yakantop yasağını vaat ediyorum. | Open Subtitles | بموجب هذا القانون اود أن اتعهد بحظر لعبة دودج بول في ثانوية ميكنلي |
| - Eskiden üst geçiş yasağı vardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يقومون بحظر رحلات الطيران |
| Yürürlükte olan bir sokağa çıkma yasağı var, efendim. | Open Subtitles | هناك أمر بحظر التجوال يا سيدي |
| Sokağa çıkma yasağı olduğunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تعلمون بحظر التجوال ؟ |
| Ayrıca akşam saat dokuzda sokağa çıkma yasağı başlıyor. | Open Subtitles | نلتزم بحظر التجول على الـ9 مساءاً و... |
| Yerel halkın huzursuzlaşmasından dolayı Memphis Polis Departmanı şehir genelinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. | Open Subtitles | ونتيجة للإضطرابات الداخلية (فإن قسم شرطة (ممفيس اصدرت أمرًا إلزاميًا بحظر التجول في المدينة |
| Bu sokağa çıkma yasağı Başkan Al Fayeed tarafından acil bir milli güvenlik emri kapsamında bildirilmiştir ve gün batımında uygulanmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | أنا معك أمر الرئيس (الفايد) بحظر التجول هذا بسبب حالة الأمن القومي الطارئة وسيُفرض قسرًا بعد 10 دقائق من الآن |
| Senato 17 gün sonra sigorta kapsamı tespitinde bu kılavuzun kullanılmasını yasakladı. | TED | ولقد تطلب الامر 17 يوماً فقط لكي يقوم مجلس الشيوخ بحظر استخدام الامر التوجيهي الذي يحدد الحالات التي يجب ان يُغطيها التأمين الصحي |
| Ve elbette alkolü yasakladı. | Open Subtitles | قام بحظر الخمور بالتأكيد |
| Birliği, sokağa çıkma yasağını denetliyordu. | Open Subtitles | كلفت وحدته بحظر للتجول |
| - Sokağa çıkma yasağını mı deldim? | Open Subtitles | -هل أخللت بحظر التجوّل؟ |