| Kendine zarar veren ailelere ve bize ihanet eden dostlara sahibiz. | TED | لدينا الأسر التي تدمر نفسها ذاتيا والأصدقاء الذين يقومون بخيانتنا |
| Kilikyalı korsanlar bize ihanet etti. Gemimiz yok. | Open Subtitles | القراصنة الصقليين قاموا بخيانتنا ليس لدينا سفن |
| Geçen yıl yakalandı. İhanet etmesi için işkence yaptılar. | Open Subtitles | وفي العام الماضي امسكوا بها وقاموا بتعذيبها حتي تقوم بخيانتنا |
| Kendi babasına ihanet etti, bize ihanet etti, ve her birinize ayrı ayrı ihanet etti. | Open Subtitles | لقد خان والده لقد قام بخيانتنا ولقد قام بخيانة كل واحد منكم، يارفاق |
| Bu adam bizi düşmanımıza sattı. | Open Subtitles | لقد قام هذا الرجل بخيانتنا لأجل أعدائنا |
| Naquadria karşılığında bize ihanet etmeyeceklerini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعلم أنهم لن يقوموا بخيانتنا في مقابل النكوادريا؟ |
| Bize ihanet ettiniz. Sizin için hep bir şeyler var değil mi? | Open Subtitles | أنتم قمتم بخيانتنا إنه دائماً شيء أو آخر حدث معكِ ، أليس كذالك ؟ |
| Bu kalenin askerleri bize ihanet etti demek! | Open Subtitles | هذا يعني بأن جنود القلعة قد قاموا بخيانتنا |
| İnsanları korumak için yaptığımız her şeye rağmen bize bir insan mı ihanet ediyor? | Open Subtitles | بعد كلّ ما قدمناه لحماية الناس يقوم إنسانٌ بخيانتنا |
| Bu odadakilerden biri hepimize ihanet etti ve bu beni hasta ediyor. | Open Subtitles | شخص ما قام بخيانتنا جميعاً، و جعلني مريضاً |
| Onu öldürüp bize ihanet ederek büyük bir numara tertip ettiniz. | Open Subtitles | أنت قمت بحيلة أكبر عندما قتلته وقمت بخيانتنا جميعاً |
| Değer verdiğimiz insanların bize ihanet etmesi çok acı vericidir. | Open Subtitles | مِن المؤلم أن يقوم شخصٌ نهتمّ لأمره بخيانتنا. |
| Bunu sadece başka bir cadı onun için büyülemiş olabilirdi. Ben onu sadece bize kimin ihanet ettiğini bulabilmek için istedim. | Open Subtitles | الآن، ساحرٌ واحد فقط يمكنه أن يسحرها من أجله، أنا فقط أريدها لكي أعرف من قام بخيانتنا. |
| Bize kimin ihanet ettiğini bilen son kişi o. | Open Subtitles | إنه آخر رجل حي يعرف من الذي قام بخيانتنا. |
| bize ihanet ederek son boss oluyor. | Open Subtitles | أقوى لاعب في اللعبة يقوم بخيانتنا ليصبح الزعيم الأخير؟ |
| Buradaki herkes bize ihanet ederek Avcilar'a gidecegini dusunuyor. | Open Subtitles | الجميع هنا يظنون أنكِ ستقومين بخيانتنا عند الباحثين |
| Biz yerel askeri komutana güvendik, ama o bize ihanet etti. | Open Subtitles | لقد وثقنا بقائد عسكري محلي ولكنه قام بخيانتنا |
| Daimi müşterilerimiz kazanmak için bize ihanet ediyorlar. | Open Subtitles | زبائننا المعتادون يقومون بخيانتنا من أجل الربح |
| Seni ortada bıraktı, Brasher, hepimize de ihanet etmiş oldu. | Open Subtitles | لقد قام بتدميرك ، براشر وقام بخيانتنا جميعاً |
| - Bizi sattı. - Ne? | Open Subtitles | لقد قامت بخيانتنا - عن ماذا تتحدث؟ |
| - Sana güvenmiştim. Earl'le beni sattın. | Open Subtitles | لقد وثقت بك ، وأنت قمت بخيانتنا .. |