"بدأتْ" - Translation from Arabic to Turkish

• başlamış
• başlamıştı
• başladığında

Aldığım mesaja göre güneşimiz süpernovaya girmeye başlamış.
وفقاً للرسالةِ التي استلمتُها، فقد بدأتْ شمسنا مرحلةَ التوهّج الأخير.

Aldığım mesaja göre, güneşimiz süpernova olmaya başlamış.
وفقاً للرسالةِ التي استلمتُها فقد بدأتْ شمسنا مرحلةَ التوهّجِ الأخير

Fotoğrafladığım olağanüstü şeyler ve yaşadığım onca tecrübe, bana biraz sıradan gelmeye başlamıştı.
ورغمَ أنَّ الصّورَ التي كنتُ ألتقطها كانتْ فريدةً من نوعها لكنّها بدأتْ تبدو عاديّةً بالنسبة لي.

Kadın değişmeye başlamıştı.
لقد بدأتْ في التغير

Okul başladığında şaka gibiydi.
حينما بدأتْ المدرسة، كان الأمر كمزحةٍ. لمْ أدوّن ملاحظات.

İnsanların kalplerini sökmeye başladığında çoktan ölen insanların cesetlerinin altında saklandım.
عندما بدأتْ باقتلاع قلوبهم اختبأتُ تحت جثث الموتى

Son günlerde, öngörüleri düşünüyordum da ve benimkinin gerçekleşmeye başlamış olabileceğinden endişe ediyorum.
كنتُ أفكّر مليّاً مؤخراً بالرؤى و... . أخشى أن تكون رؤيتي قد بدأتْ فعلاً

Bütün bunlar o Japon geldiğinde başlamış.
كل هذه الأشياء بدأتْ بالحدوث عندما ظهرَ ذلك العجوز الياباني في القرية...

Stuart'ın bundan haberi yok ama kadın çoktan biriyle görüşmeye başlamış.
ستيورت)، لا يعلمُ هذا)، ولكنّها، بدأتْ تقابل شخصًا آخر.

Bu kuşaklar önce başlamış bir uygulamaydı. 20 Şubat 2167'de Oslo, Norveç'te bir bilim adamı keşfetmişti.
و هي عمليّة بدأتْ قبل أجيال إثرَ اكتشافٍ في 20 شباط/فبراير سنةَ 2167...

Atlanta yıkılmaya başlamıştı, ben de Theresa ile birlikte güneye gittim.
بدأتْ (أتلانتا) تتداعى لذا توجّهتُ جنوباً مع (تيريزا)

Okul başladığında da millet fısıldaşıyordu sürekli, biliyorsun.
إذاً عندما بدأتْ الدراسة, كما تعلمين سمعتُ الجميعَ يتهامسونَ بذلكْـ

Okul başladığında şaka gibiydi.
حينما بدأتْ المدرسة، كان الأمر كمزحةٍ.