| Ayrıldıktan sonra gayet iyi görünüyordu. | Open Subtitles | أعني ، لقد بدت بخير بعد الخروج من العلاقة |
| Hasta ameliyat sonrasında iyi görünüyordu, benim de acelem vardı. | Open Subtitles | المريضة بدت بخير , و انا كنت في عجلة |
| - Ben-ben eşin Denver' e gitmeden önce gördüm, ve iyi görünüyordu. | Open Subtitles | "لقد رأيتها قبل ذهابها إلى "دنفر . ولقد بدت بخير |
| Dün akşam konuşurken iyi görünüyor muydu? | Open Subtitles | بدت بخير عندما تحدثت معها ليلة أمس؟ |
| Daha bir dakika önce hiç bir şeyi yoktu. | Open Subtitles | بدت بخير قبل دقيقة مضت |
| Sesi iyi geliyordu ve nereye gittiğini söylemedi. | Open Subtitles | آه , لقد بدت بخير و , آه لم تقل إلى أين هي ذاهبة |
| Onu son gördüğümde iyi görünüyordu. | Open Subtitles | بدت بخير في آخر مرة رأيتها. |
| Evet, sanırım. İyi görünüyordu. | Open Subtitles | أجل ، أخمن ذلك ، لقد بدت بخير |
| İyi görünüyordu. Her zamanki gibi iyimserdi. | Open Subtitles | بدت بخير طبيعتها المتفائلة |
| Gayet iyi görünüyordu. Erken çıktı. | Open Subtitles | لقد بدت بخير تماماً . |
| İyi görünüyordu. | Open Subtitles | بدت بخير |
| İyi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت بخير. |
| - İyi görünüyordu. | Open Subtitles | بدت بخير |
| Mahidevran iyi görünüyor. | Open Subtitles | - "ناهد دوران" بدت بخير |