| Ama Mulder, seni içeri aldığımı bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لكن، مولدر، أنا لا حتى تذكّر سماح بدخولك. |
| Bu şekilde içeri girerek korkuttun beni. | Open Subtitles | لقد أفزعتينى بدخولك هكذا - "مرحباً عمتى " فاى - |
| - İçeri girmenize izin yok, efendim. - Duvarların içinde bir şey var. | Open Subtitles | ليس مسموحاً بدخولك يا سيدى هناك شئٌ بداخل الجدار - |
| İçeri girersen çocukları kim alacak? | Open Subtitles | هو من سيحصل عليهم بدخولك السجن ؟ |
| Hayır, kusura bakma. Seni içeri alamam. | Open Subtitles | كلا، عذرًا، لا يمكنني السماح بدخولك. |
| Seni içeri sokmak için henüz yeterli sebep bulamadım. | Open Subtitles | و لم أقم بما يكفي للسّماح بدخولك |
| - Üzgünüm ancak içeri giremezsiniz. | Open Subtitles | -آسفة، لكن غير مسموح بدخولك |
| - Sanki çok önemli! - Üzgünüm ancak içeri giremezsiniz. | Open Subtitles | -آسفة، لكن غير مسموح بدخولك |
| - İçeri giremezsin. | Open Subtitles | -لن أسمح بدخولك . |