| Yaşam illeti, başka ne olacak. Ne de olsa bir eş ve bir evladı toprağa verdim. | Open Subtitles | بعد كل شئ ،لقد قمت بدفن زوج و إبن ،إننى أرملة و |
| Bizim misyonumuz, komutan gömüldü, ama biz seni gömmek değil. | Open Subtitles | قمنا بدفن مهمتك ، كقائد لكن لم نتمكن من دفنك. |
| Oraya bazı iyi arkadaşlarımızı gömdük. | Open Subtitles | لقد قمنا بدفن بعض الآصدقاء الجيدين هناك. |
| Yani demiryolu hattına gittin. Öldürmek için yardım ettiğin adamları gömdün. | Open Subtitles | قمتَ بالذهاب بطول الخط وقمتَ بدفن الرجال الذين ساعدت على قتلهم |
| Buraya iki ceset gömmüş ve sizin haberiniz yok, ha? | Open Subtitles | لقد قام بدفن جثتين هنا وأنت لم تعلم شيئاً؟ |
| Evet, boş tabutu gömmüşler. | Open Subtitles | أجل قاموا بدفن تابوت فارغ |
| Darbeyi yaptım, bir kutuya koydum ve gömdüm o it oğlu iti. | Open Subtitles | لقد أخذت الضربة ، وضعتها بداخل صندوق ، وقمُت بدفن ذلك الوغد |
| Muharebede ölen Alman askerleri toprağa verildi. | Open Subtitles | لذلك قام بدفن البحاره الذين قتلوا فى المواجه السابقه |
| Akrabalarımızı bu toprağa gömdük. | Open Subtitles | والجميع قام بدفن افراد من عائلته هنا في هذه الأرض |
| Ya da bir köpeği boğazına kadar toprağa gömdün mü dışarı çıkmak için toprağı yiyip yemediğini görmek için? | Open Subtitles | او قمت بدفن ضفدع على رأسه في الارض كي تعرفي ان كان سيناضل كي يخرج من الحفرة ؟ |
| Bahçeye parlak şeyler gömmek gibi kontrol edilemez bir dürtüsü olan bir evcil hayvan. | Open Subtitles | حيوان عائلة أليف برغبه لا يمكن السيطره عليها بدفن الأشياء اللامعة. |
| Şimdi bunu gömmek için başka bir akrabamızın ölmesini beklemek zorundayım. | Open Subtitles | الآن عليّ إنتظار موت قريب آخر لأقوم بدفن هذا الشيئ. |
| Gidip onu dağa gömmüş. | Open Subtitles | قام بدفن الجثة في الجبل باعتبار أن الجثة كانت متجمدة لفترة طويلة |
| Hiç şüphe yok ki, geçidi gömmüşler. | Open Subtitles | لقد قاموا بلا شك بدفن البوابة |
| Ben kendi ellerimle iki çocuğu ve annelerini gömdüm. | Open Subtitles | لقد قُمت بدفن أثنان من أطفالى وزوجتى بيدى. |
| Şimdi gidip küreği al ve babanı odunluğun arkasına göm. | Open Subtitles | الآن، اذهب وأحضر مجرفة وقم بدفن والدك خلف السياج الخشبي |
| Yapımcı Philip Dalton uzaktan kumandalı bir kamerayı sevilen bir su içme alanına gömüyor. | Open Subtitles | المنتج فيليب دالتون قام بدفن كاميرا تحكم عن بعد في الطين الساخن المتبخر من بقعة الشرب المفضلة. |
| İşin bitince çelenç ve zambak, adam gibi gömelim Chelsea'yi. | Open Subtitles | وعندما ننتهي أحضر أزهار وصخرة وسوف نقوم بدفن ملائم لها |
| Fakat ölü kahramanlar yerine, altın külçeler gömdüler. | Open Subtitles | ولكن مع فارق أختلاف كبير بدلآ من، القتلى الآبطال قاموا بدفن سبائك ذهبية. |
| Bill'le beraber Peter'ı öldürdünüz, gölde boğup bisikletini gömdünüz. | Open Subtitles | هل قمت أنت و بيل بقتل بيتر أغرقتماه في البحيرة وبعدها قمتما بدفن الدراجة؟ |
| Eğer bir sürü insanı öldürüp, yetkililere cesetleri nereye gömdüğünü söylersen, sende dışarı çıkabilirsin. | Open Subtitles | و كُنت توضح للسُلطات أين قُمت بدفن الجثث سَيتثنى لك الخروج أيضًا أعتقد أن هذا يُثبت أنه كُلما عملت بجد أكثر |
| Ve sökülen bu ağaçlardan birinin bıraktığı oyuğa bu adam Hattie Frimple'i gömdü. | Open Subtitles | وفى التجويف الموجود تحت احدى الأشجار قام هذا الرجل بدفن هايتى تريمبل |
| Avlu da düşük yaptığında o çocuğu evin arka bahçesine gömen bendim. | Open Subtitles | شاهدتك و أنت تقومين بدفن طفلك والذي قمتِ بإجهاضه فى الفناء الخلفى |