| Evet ama bu sadece, benim yerime onun üstündeyken uyuyakalıyordu demek. | Open Subtitles | نعم , لكن ذلك يعني فقط أنه نام معها بدلاً مني |
| benim yerime iki milyonu almasına izin veremezdim. Onu vurdum. | Open Subtitles | لم أسمح لها بأخذ المليوني دولار بدلاً مني فقمت بقتلها |
| Ama, benim yerime oraya sen gidersen işe falan yaramayacak, tamam mı? | Open Subtitles | و لكن اذا ذهبت إلى هناك بدلاً مني لن ينجح الأمر، حسناً؟ |
| Aslında seni seçmesini istemedin "benim yerime" seni seçmesini istedin. | Open Subtitles | لمْ تريدينه أن يختاركِ بل أردتِه أن يختاركِ بدلاً مني. |
| Belki beraber gidebiliriz, sen Benim için sorarsın. | Open Subtitles | من الممكن أن نذهب سوياً, ثمّ يمكنك أن تسأل بدلاً مني. |
| Fransa'yı benim yerime onun yönetmesi gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | الصبي بدأ يصدق بأنه يجب أن يحكم فرنسا بدلاً مني |
| benim yerime arabaya sen binseydin ne dediğimi anlardın. | Open Subtitles | كنت لتفهم ما أعنيه لو كنت ركبت تلك السيارة بدلاً مني |
| Ona benim yerime resim çektirmeye gidip-gitmeyeceğini sordum. | Open Subtitles | لهذا طلبت منها ان تذهب و تلتقط صوره بدلاً مني |
| Karşı karşıya geldiğimiz son kadın, avuçlarından zehirli sporlar yayıyordu, bu yüzden benim yerime eğer onu sen avlamak istiyorsan... | Open Subtitles | حسناً , السيده الأخيره التي كانت تطلق السم من يدها اذا كنت تريد تغقبها بدلاً مني |
| Karşı karşıya geldiğimiz son kadın, avuçlarından zehirli sporlar yayıyordu, bu yüzden benim yerime eğer onu sen avlamak istiyorsan... | Open Subtitles | حسناً , السيده الأخيره التي كانت تطلق السم من يدها اذا كنت تريد تغقبها بدلاً مني |
| Kurtboğan otuna da öyle. Onu benim yerime sen götürürsün, değil mi Charlie? | Open Subtitles | عليك أن تأخذه ، بدلاً مني اليس كذلك ، تشارلي ؟ |
| Sadece benim yerime, pompalamayı yeğlediğin kaltağın kim olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة من تلك العاهرة التي تُضاجعها بدلاً مني |
| Evet, bu toplantıya katılmazsam benim yerime terfi alacak bir öküz. | Open Subtitles | و سوف يترقى بدلاً مني إذا فوتت هذا الجتماع إذا فوت هذا الاجتماع |
| Evet, bu toplantıya katılmazsam benim yerime terfi alacak bir öküz. | Open Subtitles | أحمق سوف يترقى بدلاً مني إذا فوتت هذا الاجتماع |
| Tanrım lütfen askerler benim yerime şu aileyi öldürsünler. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي دع الجنود يقتلون هذه الأسرة بدلاً مني |
| Misa'yı serbest bırakıp, benim yerime Ölüm Defteri'ni kullandırtmak büyük riskti. | Open Subtitles | كان خطر علي إطلاق سراح ميسا وأن أجعلها تستخدم مذكرة الموت بدلاً مني |
| Misa'yı serbest bırakıp, benim yerime Ölüm Defteri'ni kullandırtmak büyük riskti. | Open Subtitles | كان خطر علي إطلاق سراح ميسا وأن أجعلها تستخدم مذكرة الموت بدلاً مني |
| Çünkü benim yerime burada onlar olurdu ve bu kadının uterusunun boyutunu farkedemezlerdi. | Open Subtitles | لأنهم سيكونون هنا بدلاً مني ولن يلحظوا حجم رحم هذه المرأة |
| O zaman Benim için penisimi dışarı çıkarman lazım, değil mi? | Open Subtitles | أذن, فستقوم بأخراج قضيبي بدلاً مني,اليس كذلك؟ |
| Benim için palyaço oldun. | Open Subtitles | قمت بدور المهرّج بدلاً مني كنتموجوداًعندمااحتجتك.. |
| Ne kadar güzel olduğunu bilse başka bir erkeği bana tercih edebilir. | Open Subtitles | لو انها عرفت كم تكون جميلة ربما ستختار شخص أخر بدلاً مني |