| Dün gece çok üzgün görünüyordun, daha da kötüleştirmek istemedim. | Open Subtitles | بدوتِ بائسة جداً ليلة أمس وأنا لم أرد جعله أسوء |
| Derste inanıyormuş gibi görünüyordun. Onlar hakkında pek çok bilgin vardı. | Open Subtitles | أعني لقد بدوتِ هكذا في الفصل، و يبدو أنكِ تعرفين الكثير عنهم |
| Bu gece muhteşem görünüyordun. Yani, kulüpte çok seksiydin. | Open Subtitles | بدوتِ جميلة طوال الليلة كنتِ مثيرة في النادي |
| Son bir kaç haftadır... kafan karışık gibi görünüyorsun. Sınırda gibi. | Open Subtitles | خلال الاسبوعين الماضيين بدوتِ مشتتة و منفعلة |
| Lokantadan bahsederken üzülmüş gibiydin. | Open Subtitles | سابقًا حينما كنتُ أحدّثكِ عن المطعم، بدوتِ مستاءةً. |
| Bir an için, o yumurtaları çırparken, gözüme çok genç göründün. | Open Subtitles | للحظة، وأنتِ تخفقين البيض بدوتِ في عز شبابك من جديد |
| Mesajda sesin garip geliyordu, ben de gelmeye karar verdim. | Open Subtitles | أمي لقد بدوتِ غريبة في تلك الرسالة فقد قررت أن أئتي |
| Az önce burada yatarken aynı kız kardeşine benziyordun. | Open Subtitles | أتعلمين، عندما كنتً ترقدين هنا منذ لحظة... بدوتِ تماماً كأختكِ، أتعلمين ذلك ؟ |
| Dansa gitmeyi teklif ettiğimde gergin görünüyordun, ama bu normal, yani bana bir baksana. | Open Subtitles | أنتِ , بدوتِ عصبية عندما سألتك كنتُ متوقع بسبب تعلمين ، إنظري إلي |
| Bu arada dün akşamki elbisenin içinde iyi görünüyordun. | Open Subtitles | بالمناسبة، بدوتِ رائعة بذلك الرداء ليلة البارحة |
| Onun babanı ortadan kaldırmakla ilgili teklifinden etkilenmiş gibi görünüyordun. | Open Subtitles | لقد بدوتِ مُغواة بالنسبة إليّ .. بهِ، بعرضه لإخفاء والدكِ من حياتكِ إلى الأبد. |
| Bayan Underwood'ın görüşmesine katıldığında iyi görünüyordun. | Open Subtitles | بدوتِ على ما يرام عندما تداخلتِ في مقابلة السيدة آندروود. |
| Bu yüzden kitabı bulamadığımızda rahatlamış görünüyordun. | Open Subtitles | ولهذا بدوتِ مرتاحة حينما لم نتمكن من إيجاد الكتاب |
| Tabii sen her zaman harika görünüyorsun. | Open Subtitles | بالطبع، لطالما بدوتِ رائعة. ذلك بريقكِ نوعاً ما. |
| Neyse, harika görünüyorsun. | Open Subtitles | حسناً، بدوتِ رائعة و هذا أهم شيئ |
| Ve sen gittiğimde biraz hayal kırıklığına uğramış gibiydin... | Open Subtitles | بالإضافة بدوتِ محبطة قليلاً عندما غادرت,لذا000 |
| Son anlara doğru boğuşuyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوتِ كأنكِ تُكافحين حتّى النهاية |
| Vay be, neredeyse ben gördüğüne bir saniyeliğine mutlu göründün. | Open Subtitles | هذا رائع ، لقد بدوتِ سعيدة لثانية لرؤيتي |
| Yani, o kadar zavallı göründün ki ortadaki en erkeksi seçeneği yarattın. | Open Subtitles | لا، شكراً أنت أعني ، بدوتِ مثيرة للشفقة |
| Telefonda sesin sinirli geliyordu. Ne oldu? | Open Subtitles | لقد بدوتِ منزعجةً على الهاتف ما المشكلة؟ |
| Çok havalı, harika birine benziyordun... | Open Subtitles | بدوتِ رائعة جداً، مدهشة تماماً |
| Bu fotoları çekerken ne kadar güzel göründüğün... | Open Subtitles | هو كم بدوتِ جميلة وأنتِ تلتقطين صوري هذه |
| Karar okunurken, ...oldukça üzgün görünüyordunuz. | Open Subtitles | بدوتِ مستاءة حقًا من الحكم |