| Ve ortaya çıktığında, sanki benden nefret ediyor gibiydin. | Open Subtitles | وعندما استدرت ونظرت لى بدوت وكأنك تكرهنى |
| Bizi Stockburn'e karşı uyarırken onu tanıyor gibiydin. | Open Subtitles | في الليلة اللتي حذرتنا من ستوكبورن بدوت وكأنك تعرفة |
| Papa ile, Tanrı ile konuşuyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنك تتكلم إلى الرب القدير. |
| Daha iyi tanımak istiyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنك تريد أن تعرفها بشكل أفضل |
| - Sana geride kal demiştim. - Desteğe ihtiyacın varmış gibiydin. | Open Subtitles | أنا قلت لكِ بأن تبقى خلفي - بدوت وكأنك تحتاج إلى المساعده - |
| - Söylediklerinde ciddi gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنك عنيت ما قلته. لقد عنيته. |
| Kızgın gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنك غاضب |