| Ben yok olan bir köyün mensubu, Bedevi bir kadınım. | Open Subtitles | أنا امرأة بدوية من بلدة لم يعد لها وجود الآن |
| Çılgınca, tutkuyla, umutsuzca aşık olmuşlar ve Bedevi kabilesinin şefi tarafından evlendirilmişler. | Open Subtitles | ووقعوا في الحب بشكل يائس وتزوجا مِن قِبل رئيسِ قبيلة بدوية |
| Yani teorik olarak değil. Fas'ta bir Bedevi töreni yapılmıştı. | Open Subtitles | أنا أعنى أنه ليس زواجنا بالظبط كما عندنا لقد كانت مراسم بدوية فى المغرب |
| Şahit olduğumuz bu muazzam demografik olay, göçebe olarak yaşayan halkın yerleşik hayata geçmesidir. | Open Subtitles | وكان من المشهود ذلك التغير الديموجرافى الهائل بإنتقال مجتمع كامل من حياة بدوية إلى حياة مستقرة |
| Bunlar sadece oraya yerleşen bir çeşit göçebe kabileye benziyorlar. | Open Subtitles | يَبْدونَ مثل قبيلة بدوية وافقتْ على السكنِ فحسب |
| Hz. Muhammed'in Bedevi bir süt annesi olmuş ve 4 yaşına kadar göçebe bir hayat yaşamıştır. | Open Subtitles | محمد كان لديه مرضعة بدوية وعاش حياة البداوة بالسنوات الأربع الأولى من حياته |
| Babi bir Bedevi kabilesi gördü, onlar yardım edebilir. | Open Subtitles | .بابي رأى قبيلة بدوية تتبعهم يمكنهم المساعدة |
| Bir Bedevi köyüne sadece 5 kilometre var, belki de yok. | Open Subtitles | هناك قرية بدوية على بعد 5 كيلومترات، ربما. |
| Eğitimi veya tecrübesi olmayan bir Bedevi kadının neden bu pozisyona getirildiği merak edilmiyor mu sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تظنين أن الشعب يتساءل كيف لامرأة بدوية غير متعلّمة، ودون نسب عُيّنت في منصب هامّ كهذا؟ |
| Ben Bedevi kabilesindenim. Sürekli seyahet ederiz. | Open Subtitles | .أنا أحد أفراد قبيلة بدوية .نحن رحالة |
| Ufak bir köyden fakir bir Bedevi kadını. | Open Subtitles | امرأة بدوية من قرية صغيرة أرملة. |
| Bedevi çadırı gibi olmuş. | Open Subtitles | تبدو كخيمة بدوية |
| - Buradan bir saat uzakta bir Bedevi köyüne. | Open Subtitles | قرية بدوية تبعد ساعة من هنا |
| - Onlar bu bölgede yaşayan göçebe topluluk. | Open Subtitles | القبائل الهندية ، أو شيئاً كهذا ؟ إنهم قبيلة بدوية سكان أصليين في هذه المنطقة |
| Gerçekten çok fazla taşınmışsın. göçebe bir kavimden falan mı geliyorsun? | Open Subtitles | لقد تنقلت كثيرًا حقًا، هل أنت من قبيلة بدوية غريبة أو ما شابه؟ |
| O bir Rüya Dökümcüsü'ne ait. Buralardan çok uzaktaki bir çölde göçebe bir yaşam süren, sihirli bir kabile var. | Open Subtitles | تعود تلكَ الرؤية لـ"سُباك الحلم" ، قبيلة بدوية منالسحرهتعيشبالصحراء،بعيداًجداًعنّهنا. |
| 'göçebe yılı' geçirmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | علي أن اخذ سنة بدوية |
| Sınırlar çizilmeden çok önce Cengiz Han'ın saltanatından evvel göçebe kavimler, Asya'nın ücra Altay dağlarında dolaştı. | Open Subtitles | قبل أن تُرسم الحدود بزمن طويل... قبل حكم (جنكيز خان)... جالَت قبائل بدوية جبال (ألتاي) اﻵسيوية النائية. |