| Yani kız bir avukat, çok zeki olmalı Evet öyle | Open Subtitles | إنها محاميه ، إذاً لا بد من ان تكون ذكيه |
| Ona verdiğin her şeyi yapması kızın için zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان الامر شاقا على ابنتك لتفعل كل شيء |
| Frank Phillips fareleri test denekleri olarak kullanmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان فرانك فيليبس قد استخدم الفئران في تجاربه |
| Şerif, buradakilerden biri Goehring'in ortağını tanıyor olmalı. | Open Subtitles | ايها الشريف لا بد من ان احدا من المنطقة يعرف من هو شريك غورنغ |
| Defter Efendi Cho'nun evinde tutuluyor olmalı. | Open Subtitles | الدفتر لا بد من ان يكون في منزل اللورد تشو. |
| Temiz havadan olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان الهواء المنعش هو السبب |
| Temiz havadan olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان الهواء المنعش هو السبب |
| Başka bir yolu olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لا بد من ان هنالك طريقة أخرى، صحيح؟ |
| Bu, dünya üzerindeki en hoş elbise olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان هذا أجمل فستان على الأرض |
| Tanrım, üzerinde çok büyük bir baskı olmalı. | Open Subtitles | يا إلهي ، لا بد من ان هناك ضغط هائل. |
| Tanrı bana oyun oynuyor olmalı! | Open Subtitles | "لا بد من ان هذة خدعة" "لا بد من ان هذة خدعة" |
| Charles Darwin mezarında ters dönmüş olmalı. | TED | لا بد من ان تشارلز دارزين يتقلب في قبره الان ! |
| Böyle büyük bir trajedide kabahat birinde olmalı. | Open Subtitles | مأساة بهذا الحجم لا بد من ان تكون بسبب شخص ما (مارثا)؛ |
| Böyle büyük bir trajedide kabahat birinde olmalı. | Open Subtitles | مأساة بهذا الحجم لا بد من ان تكون بسبب شخص ما (مارثا)؛ |
| Bunun bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان ذلك يعني شيئا |
| Bu Emily'yi mahvetmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان هذا اذى إيميلي |
| Brian, takım elbiseli adamlar bu durumdan memnun olmalı. | Open Subtitles | لا بد من ان الناس سعيدة بريان |
| Burası Fenestella'nın girişi olmalı. | Open Subtitles | (لا بد من ان هذا هو المدخل لـ(الفينيستلا |