| Yaptığım ilk şey, o parayla kendime bir takım almak oldu. | Open Subtitles | اول شئ افعله ، ان اشترى لنفسي بذلة اليس كذلك ؟ |
| Hayır ama senin takım elbisenin düğmelerini kullanabilecek başka bir takım var. | Open Subtitles | لا ، لكن هناك بذلة أخرى يمكننا وضع عليها الأزرار من بذلتك |
| İnsanlar siyah bir smokin giydiğim için benim saçmalıklarıma inanıyorlar. | Open Subtitles | الناس يصدقون هراءاتي لأني أرتدي بذلة سوداء ــ هل هذا سهل؟ |
| Gri takım elbiseli adam değil mi bu? | Open Subtitles | لو لم يكن الرجل الذي في بذلة خفيفة رمادية |
| - Batman çok zengin. Belki Superman'in ayarında bir kostüm yapabilir. | Open Subtitles | ربما سيصنع بذلة تمكنه بالقيام بأي شيء يستطيع سوبرمان القيام به |
| İkinci iterasyon ise kriptik dalış kıyafeti veya giyen kişiyi su sütununda saklamaya çalışanı. | TED | نفس الأمر في حالة بذلة السباحة الخفية، أو البذلة التي تحاول اخفاء من يرتديها في عمود المياه. |
| Seni şirin buluyor her örümcek Ama sana yeni kıyafet gerek | Open Subtitles | العناكب تظن إنك لطيف جداً ولكننا نعلم إنك تحتاج بذلة |
| Hadi beyler! Tuhaf elbisesi ve iki kutup ayisi olan birisini bulmak zor olamaz. | Open Subtitles | هيّا أيها القوم، رجل يرتدي بذلة غريبة مع دبيين قطبيين لا أظن أن هذا صعب |
| Onun yerine, çok daha ciddi, çok daha erkeksi ve çok daha çirkin bir takım giydim. | TED | بدلًا من ذلك، ارتديت بذلة جد رسمية، جد رجالية وقبيحة. |
| Kahverengi takım, yeşil kanepedeki yakışıklı adam | Open Subtitles | أرتدي بذلة بنية وأجلس على أريكة خضراء أنا الرجل ذو المنظر الحسن |
| İşte, 10,000. Sen bir prenssin. Kendine yeni bir takım al. | Open Subtitles | هاك، 10 آلاف، إنّك رائع، إشتر لنفسك بذلة جديدة |
| takım elbise! Az ve öz konuş. | Open Subtitles | بذلة عمل رسمية و تحدث بأقل ما يمكن من الكلمات |
| takım elbiseliler gibi poz kesemem. | Open Subtitles | رجل أعمال؟ لم أتصور نفسى أرتدى بذلة من ثلاثة قطع |
| - Onun iyi olduğunu biliyorum. O Las Vegas'ta, büyük bir odada, takım elbiseyle. | Open Subtitles | أعرف أنه بخير،إنه في لاس فيغاس مرتدياً بذلة في غرفة فاخرة |
| smokin giyip, telefon görüşmesi yapıp, akıllı bomba kullandığı için mi? | Open Subtitles | لأنه يقوم بذلك وهو يرتدي بذلة فاخرة ويلقي بالقنابل الذكية عن طريق الهاتف؟ |
| Bir smokin, bir pelerin, kukuleta ve maske lazım. | Open Subtitles | أريد بذلة سوداء مع عبأءة وغطاء للرأس وقناع |
| Geçen gece karanlıkta çok daha iyi görünen takım elbiseli bir ezik tarafından kandırıldım. | Open Subtitles | الليلة الماضية انا خسرت من ذلك الشخص الذي يلبس بذلة من الكتان والذي يبدو افضل كثيرا في الرمادي |
| Iki kurusluk bir kostüm giymekle siyah maymun olunmaz | Open Subtitles | إنه مزيف.. لا يستطيع المرء أن يكون القرد الأسود بارتداء بذلة |
| Selam. Şuradaki dalış kıyafeti giyen adamı görüyor musun? | Open Subtitles | مرحباً ، هل ترين ذلك الرجل هناك الذي يرتدي بذلة الغطس؟ |
| O, eski pislik bir filmde, pis bir kauçuk kıyafet içindeki, sümüksü bir yaratık. | Open Subtitles | إنه حالة هلامية داخل بذلة مطاطية في فيلم قديم عن الوحوش |
| Baba, biliyor musun bir uzay elbisesi delinirse, patlar mı? | Open Subtitles | أبتاه، أعلمت... أنّه إذ أصيبت بذلة فضاء بأيّ فتحة، تنفجر؟ |
| Tişört giymek zorunda değilim. takımı giyeceğim. | Open Subtitles | ليس عليّ أن ألبس بذلة فسألبس بنطلون فضفاض |
| Üzerinde çok hoş duracak, tam denizci giysisi. | Open Subtitles | سيبدو جميلا عند ارتدائه، بصدق، بذلة بحار صغير |
| Benimki gibi bir başka giysi daha gelmiş olabilir. | Open Subtitles | دفقة البيانات، ربما تكون قد صدرت من بذلة مماثلة لبذلتي. |
| Üzerinde bu sözde "takımla" evlenmeye imkan yok | Open Subtitles | ليس هنالك طريق لان تتزوج في هذه العلامة الاستفهامية الساخرة .. بذلة |
| Daha resmi gözükmesi için ona bir üniforma hazırlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكنك أن تخيط لها بذلة لتجعلها تبدو رسمية أكثر |
| - Neden artık Flash kostümünü giymiyorsun? - Artık Flash olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لماذا خلعت بذلة فلاش لا اريد ان اكون فلاش بعد الآن |
| Bir sonraki kıyamette paraşütçü tulumu giyeceğim. | Open Subtitles | نهاية العالم القادمة أنا يرتدي بذلة الورق. |