| Bu vücutlar 223 kalibrelik zırh delici mermilerle parçalanmış. | Open Subtitles | هذه الهيئات ممزقة بأسلحة خارقة للدروع برصاصات عيار 223 |
| Tibbs'in evindeyken bütün silahları boş mermilerle değiştirdik olur da onu kaybedersek diye. | Open Subtitles | عندما فتشنا منزل (تيبز) إستبدلنا الرصاصات الحيّة برصاصات فارغة في حال فقدناه مُجدداً. |
| Eichhorst'u pusuya düşürüp, gümüş mermilerle delik deşik ettim. | Open Subtitles | نصبتُ كميناً ل"إيكورست" وأرديته برصاصات الفضة. |
| Silah cadı öldüren mermilerle dolu. | Open Subtitles | السلاح مليء برصاصات قاتلة للسحرة |
| Erkek arkadaşın tahta mermilerle dolu bir tüfekle dışarıda. | Open Subtitles | (دايمُن)؟ حبيبكِ بالخارج وبحوذته بندقية مُدججة برصاصات خشبية. |