"برغبته" - Translation from Arabic to Turkish

• isteyerek
• kendi isteğiyle
• arzusuyla
• temyizinde

Kaya'da on yıl. Buraya isteyerek gelen ilk mahkum sen olacaksın.
ستقضِ عقوبة 10 سنوات في سجن الصخرة، وإنّكَ أوَّل سجينٍ يأتي إلى هنا برغبته.

O zaman, sanırım şimdi soru, onları isteyerek mi yedi yoksa biri mi yedirdi?
حسنا , اعتقد السؤال هنا هو , هل اكلهم برغبته , او شخص ما اطعمه ؟

Burnumu sokuyor gibi olmak istemem, dostum ama bu seçimi kendi isteğiyle yapmış biri gibi görünmüyorsun.
لا أقصد التطفـل ، صـاح لكنك لا تبدو تمـامـا كرجـل يفعـل هذا برغبته

-Hayır,Ryan kendi isteğiyle çıktı.
-لا ، " راين " استقال من منصبه برغبته

İnsan iştahını öyle bir körüklersin ki arzusuyla atomları parçalayabilir hale gelir.
تحرك الشهية الإنسانية بدقة حيث يمكن أن يقسم الذرات برغبته

Ben Veronica Donovan. Lincoln'ün temyizinde onu temsil ediyorum.
أنا (فيرونيكا دونوفان) أنا أمثل (لينكولن) قانونياً برغبته

Eğer Derek oradaysa, eminim isteyerek gitmemiştir.
-لو أن "ديريك" هناك حقاً ، أشك أنها برغبته

Hapishanede üç yıl isteyerek yattı.
و برغبته قضى ثلاثة أعوام في السجن

O halde isteyerek mi istifa etti, yoksa baskı mı gördü?
{\pos(192,220)}إذاً هل استقال برغبته أم أُجبر على الإستقالة؟

Bana kendi isteğiyle geldi.
أتى برغبته إليّ

Kendi arzusuyla geliyor, tamamen hazır... sırlara ve ayrıcalıklara... kabul edilmeyi tevazuyla talep ediyor.
و أتي برغبته و مستعدتماماً, و يتوسل لكي تقبلوه, ليحظي بإمتيازات جماعتكم