| Gecikmiş olabilirsin diye otelde numaramı panoya astım. | Open Subtitles | ووضعت لافتات برقمي في المحطة وفي الفندق في حالِ وصلتِ متأخرة |
| numaramı saklıyor musun? | Open Subtitles | أناأحتفظ برقمي هل تريدين تغيره |
| Sağ ol. Belki aramak istersin diye numaramı mesaj atarım. | Open Subtitles | شكراً لك, سأراسلك برقمي في حال إحتجت لي |
| Ben numaram ile bir not bırakmak için geliyordum. Fakat, onun arabasını gördüm ve belki de evdedir sanıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أهمّ بإرسال ملحوظة برقمي, إلا أنّي رأيتُ سيّارتها, وظننتُ أنّها قد تكون بالبيت. |
| Ama benim numaram vardı. | Open Subtitles | لا لم يكن سيدي. -ثم؟ -لكنه يحتفظ برقمي . |
| Madem benim peşime düştü, numaramın çıkması gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | حسناً، لو كنتُ على وشك التعرّض للقتل، ألا يُفترض برقمي أن يظهر؟ |
| Seni direkt aradığım için üzgünüm, ajansım değişebilir, ve sende numaramın olmasını istiyorum. | Open Subtitles | آسف لمهاتفتك بشكل مباشر، لكن ربما.سأغير الوكالات وأردتك فقط أن تحظى برقمي |
| Bu yüzden benim numaramı aradığın için başıma bela almak istemiyorum. | Open Subtitles | ولهذا ليس لدي أي شي لاتصالك برقمي. |
| numaramı biliyorsun, ara beni. | Open Subtitles | لذا أتصلي برقمي, لأنه معكِ |
| numaramı alın ve beni arayın." | Open Subtitles | إحتفظ برقمي. إعطني مُكالمة. |