| masumsa arkadaşınıza zarar vermek gibi bir isteğim yok Doktor. | Open Subtitles | لا رغبة لديّ بإيذاء صديقك إذا كان بريئاً يا دكتور |
| Bunu asla kanıtlayamazsın. Eğer masumsa onu kurtarırım. | Open Subtitles | لن تستطيعي تبرئته إن كان بريئاً ، سأفعلها |
| Eğer masumsan, işte kanıtlamanın yolu. | Open Subtitles | إن كنتُ بريئاً من هذا , فهذه هي الطريقة لإثبات ذلك |
| Mahkeme beni meşru müdafaadan suçsuz buldu. | Open Subtitles | وَجَدتني المَحكمَة بريئاً مِن مَوتِه بسببِ الدِفاعِ عَن النَفس |
| Bir masumu öldürerek iblisleri mi çağırdın? | Open Subtitles | أنكَ إستدعيتَ الشياطينَ وقتلتَ شخصاً بريئاً لفعلها؟ |
| masumdum, ama kilise beni başka yere göndermeye karar verdi. | Open Subtitles | وقد كنتُ بريئاً لكنّ الكنيسةَ قرّرت نقلي |
| Eğer sanık önceki suçlamalara göre masumsa neden bana saldırdı? | Open Subtitles | حسناً. لماذا سيقوم المُدَّعي عليه بمهاجمتي إن كان بريئاً من جميع التُّهَم السابقة؟ |
| Eğer o masumsa, bütün bunları düzeltecek basit bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | إن كان بريئاً فهذه مسألة يمكن معرفتها بسهولة |
| masumsa, yeni bir amacın. Neil Cudahy'den daha iyidir. | Open Subtitles | لوكان بريئاً فسيكون لديك شخص أخر لتنقذيه |
| masumsa, yeni bir amacın. | Open Subtitles | لوكان بريئاً فسيكون لديك شخص أخر لتنقذيه |
| Eğer masumsa o zaman kim evine girip eşyanı çalıp suçu onun üzerine attı? | Open Subtitles | لو كان بريئاً إذن من اقتحم منزلكِ؟ و سرق ممتلكاتكِ و دسها له ليجعله مذنب؟ |
| Ama geçmişte masumsa şimdi neden cinayet işlemeye başladı? | Open Subtitles | لكن لماذا؟ لما عساه آخذٌ في قتل الناس الآن بينما كان بريئاً في الماضي؟ |
| Briggs, Briggs, eğer masumsan bırak da kanıtlayayım, tamam mı? | Open Subtitles | بريجز، بريجز إن كنت بريئاً دعني أُثبت ذلك، حسناً؟ |
| Eğer masumsan, silahını indir. | Open Subtitles | إن كنت بريئاً ضع المسدس جانباً |
| Bu suçsuz adamın idamdan dönmesini sağlamak için ofisimin bunu üstlenmesini sağlamaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | تعلم أن من واجب مكتبي أن نتأكد أن بريئاً لن يتم إعدامه الليلة أتفهم هذا ؟ |
| Kamptan ayrıldığım o gece bir masumu öldürdüm. | Open Subtitles | "قتلتُ رجلاً بريئاً عندما تركتُ المخيّم تلك الليلة" |
| tamamen masumdum, ama ne zaman... zengin bir çocukla sen ve ben gibi birinin arasında kötü şeyler olursa, | Open Subtitles | لقد كنت بريئاً تماماً .. لكن عندما يحدث شئ سئ بين فتاه غنية وشخص مثلي ومثلك |
| Yorgunum ve bu mahluku kimin öldürdüğü umurumda değil. - masummuş. - Boş versene. | Open Subtitles | أنا متعب ، ولا أبالي حقاً بمن قتل هذا الحقير - لقد كان بريئاً - |
| Masumca birşey.Kuzeni son dakikada gribe yakalanmış. | Open Subtitles | كان عملاً بريئاً. أصيبت إبنة عمه بالأنفلونزا بآخِر دقيقة. |
| Daha önce de masumdum, şimdi de masumum. | Open Subtitles | كنت بريئاً سابقاً وأنا بريء الآن. |
| Sen olamazsın Barry. Seni Suçlu çıkarmaya çalıştık ama masumdun. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون أنتَ يا (باري)، فلق لقد حاولنا إدانتكَ، لكنّكَ كنت بريئاً. |
| Delil yetersizliği nedeniyle, Wong Po beraat etti. | Open Subtitles | بسبب دلائل غير كافية, (ونج بو ) أصبح بريئاً |
| Onu CTU'dan attığında da masumdu, şimdi de masum. | Open Subtitles | لقد كان بريئاً عندما تسببت في فصله من الوحدة |
| Yani, belki masumane bir açıklaması vardır. Gerçekten mi? Peki, bu ne olabilir? | Open Subtitles | حسنا.دعنا.دعنا نفكر.اقصد من الممكن ان يكون هناك تفسيراً بريئاً |
| Masum bir insan hapiste çürürken, suçluların dışarıda serbestçe dolaşmasını izin mi verelim? | Open Subtitles | هل تقترح بأن نجعل بريئاً يذهب للسجن ؟ بينما المجرمون خارج السجن ؟ |
| Suçlu olmasaydın, bu kadar masum görünmeye çalışmazdın. | Open Subtitles | لم تكن لتحاول لأن تبدو بريئاً للغاية ما لم تكن مذنباً |
| - "Masum birini öldürme." - "Yakalanma." | Open Subtitles | -لا تقتل بريئاً قطّ -بل "لا يقبضنّ عليكَ " |